AFAD’ın bütçesinin azaltılmasını eleştiren Kara, “Bütçe görüşmelerinde gördük ki
Hatay’daki ve diğer 11 ildeki depremle ilgili tüm sorunları çözmüşsünüz Sayın
Bakan. Bunu nereden anlıyorum derseniz. Bu yıl, 2025 yılı için 266 milyar, geçen yıl
671 milyar olan bütçeyi 266’ya, önümüzdeki yıl 227’ye sonra da 211’e
düşürmüşsünüz. Şimdi, ben buradan sorarım: Hatay’da 220 bin konteyner kentte
yaşayan yurttaşlarımızı evlerine mi gönderdiniz? Kurallarını çekip de onları ev
sahibi yaptınız da mı AFAD’ın bütçesini yüzde 60 oranında azaltıyorsunuz? İşte,
Hatay’daki hak sahibi 158 bin 200, bugüne kadar verdiğiniz rakam 32.110, on beş
gününüz var Sayın Bakan 44 bine ulaşabilmek için. Toplam, hasarlı 215 bin bizim
konutumuz vardı, fiziki olarak gerçekleşme oranımız yüzde 14,9; 15 diyelim. Şimdi,
buradan ben şunu diyorum ki: Sizinle bizim Hatay’a baktığımız yer aynı değil, aynı
pencere değil. Siz bir yerlerde hesap yapıyorsunuz ama sizin yaptığınız hesaplar
bizim konteyner kentte yaşayan yurttaşlarımızın hesaplarıyla tutmuyor. Ben size bir
bütçe kalemi önerebilirim: Vergi cennetlerine kaçırılan paralardan yüzde 30 stopaj
kesin” diye konuştu. Kara, aynı zamanda, deprem bölgesinde sona eren mücbir
sebep halinin uzatılması gerektiğinin; geçmiş dönem borçlar için koşulsuz,
teminatsız vadeler talep edildiğinin altını çizdi.
YILDIRIM KARA: KAYIP YAKINLARI BİR NEBZE OLSUN HUZUR BULMALI
6 Şubat Depremleri’nden bu yana hiçbir şekilde ulaşılamayan kayıpların akıbetini
gündeme getiren Kara, “Şimdi, sizinle anlaşamadığımız bir konu daha var: Kayıplar.
Bakın, benim elimdeki liste 143 kişi, 2 yurttaşımızın ismini de biliyorum, bulundular.
Şimdi, sizlerden ricam, siz dediniz ki Plan ve Bütçe Komisyonunda “75” aradaki 68
kişinin ailesine DNA eşleşmesi sonucunda yerel yönetimlerden aldığınız cenaze
işlemlerinden mi, yoksa yaptığınız feth-i kabirlerden dolayı mı bu yurttaşları
buldunuz Lütfen, bunu açıklayın ki o aileler o çocukları aramasın, çocuklar da
anasını babasını aramasın. Bu kayıp yakınları ve adalet peşinde koşan aileler bir
nebze de olsa huzura ersin diyorum Sayın Bakan” ifadelerini kullandı.
YILDIRIM KARA: SURİYE’DE HTŞ İLE NEYİ KONUŞACAĞIZ?
Suriye’de meydana gelen olayların sonrasında sosyal medyada halkı kin ve
düşmanlığa kışkırtan paylaşımlar yapıldığına değinen Kara, “Bazı hesaplarda
bugün Cumhurbaşkanına birisi tek bir laf etsin, hemen hakkında bir soruşturma
açılır, hemen gözaltına alınır. Bakın, Sayın Bakanım, bende “tweet”ler var, bazı -siz
de görmüşsünüzdür muhtemelen- anonim veya bazı anonim olmayan hesaplarla
ilgili değişik, farklı. Biz Hatay ilinin yurttaşları olarak değişik dinî ve etnik kimliklerle
yüzyıllardır bir arada yaşadık, kimsenin çıtı çıkmamıştır, birlik ve beraberliğimiz her
zaman daimdir ama atılan bu “tweet”lerle ilgili herhangi bir işlem yapmıyorsunuz.
Etnik kökenli arkadaşlarımız, dostlarımız ve akrabalarımızla ilgili “tweet”ler mevcut.
Bu “tweet”lerle ilgili bir hesap yapacak mısınız, yapmayacak mısınız? Hatay’daki
birçok yurttaşın orada akrabası var, eşi var, dostu var. Ortaya çıkabilecek herhangi
bir olumsuzluk sizin sorumluluğunuzdadır. Dolayısıyla, Heyet Tahrir el-Şam eğer
terör örgütü listesindeyse, Gazze’de çocukları öldüren katil İsrail’in sevindiği Suriye
meselesinde HTŞ’yle biz oturup neyi konuşacağız? Herkesin şeffaf ve hesap
verebilir bir şekilde, her dinin ve her dilin genel idarede müdahil olabileceği bir
yapıyı kurdunuz mu? Bize anlattınız mı? Dolayısıyla, bu soruların cevapları Sayın
Bakan sizde” dedi.