Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

CHP’li Akay: “ÖTV, KDV ve trafik cezalarının oranlarıyla ilgili fahiş uygulamaların önüne geçilmelidir”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu‘nda, “Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin görüşmeleri devam ediyor. CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, “Az kazanandan az, çok kazanandan çok ilkesine ne oldu? Dolaylı vergi oranı yüzde 70’lere ulaşmış durumda. Vergide adaletin sağlanması açısından ÖTV, KDV ve trafik cezalarının oranlarıyla ilgili fahiş uygulamaların önüne geçilmelidir. İnsanlar zaten geçim sıkıntısı içinde, vergi yükü altında ezilmiş durumda. Vergi muafiyetleri, istisna ve indirimlerin belirli alanlarda kullanılması gerekir” dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı. Komisyonda, “Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” görüşülüyor.

DEM Parti Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç, teklifin tümü üzerinde söz alarak “Şimdi teklifin gerekçesinde diyorsunuz ki ‘kayıt dışılıkla mücadele edilmesi’, ‘indirim ve istisnaların sınırlandırılması’. Doğrusu, bu konuda çok fazla bir şey görmedik. En güzeli, gerekçede söylediğiniz ‘vergi adaletinin güçlendirilmesi.’ yani memlekette sanki vergi adaleti var da siz bunu güçlendirmek için böyle bir paket getirmişsiniz. Üstelik de vergi adaletiyle ilgili burada alınmış olan neredeyse hiçbir madde yok. Belki yanlış yazmış olabilirler” ifadelerini kullandı.

“Vergi sisteminde büyük ve köklü bir yapısal reforma ihtiyaç var”

Vergi sisteminin Türkiye’de adaletsiz olduğunu dile getiren Oluç, “Bunu biz söylüyoruz, iktidardaki Hazine ve Maliye Bakanı söylüyor, uluslararası alana gittiğimizde büyük bankaların raporlarında bu görünüyor. OECD raporlarında bu görünüyor. Bunu görmeyen, bilmeyen yok.  Fakat nedense, bu adaletsiz vergi sistemini adaletli hale getirmek için atılması gereken adımlar bu iktidar tarafından kararlı bir şekilde atılmıyor. Bunun Türkçesi nedir? Bu iktidarın politik tercihleri vergi adaletini sağlamak yönünde değildir” şeklinde konuştu. Oluç, şöyle devam etti:

“Bu ülkede vergi sisteminin büyük yapısal sorunları var. Asıl vergiyi, alnının teriyle geçinmeye çalışan emekçilerden alan bir yapı söz konusu. Bu da bir politik tercihtir. Esas vergi yükü nereye yükleniyor? Emekçiye, işçiye, emekliye, dar gelirliye. Aslında ufak tefek yasal düzenlemeler değil, vergi sisteminde büyük ve köklü bir yapısal reforma ihtiyaç var. Ama bunu yapacak siyasi cesaret maalesef bu iktidarda yok.

“Sermayeye yönelik olarak ise ciddi bir gelir vergisi ya da servet vergisi yok”

Biraz evvel Sayın Vekil, ‘Ekonomide adaletin tesisi için…’ dedi. Yapmayın Allah aşkına. Ekonomide adaletin tesisini bu maddelerle sağlamanızın mümkün olmadığını siz de biliyorsunuz. Eğer böyle düşünüyorsanız, bu iktidarın adalet çıtası çok düşüktür. Topluma dönük adalet çıtası bu kadar düşük bir yerde olamaz.

Vergi politikaları, dengeli ve adil bir dağılıma sahip değil. Vergi gelirlerinin yaklaşık yüzde 65’i, dar gelirli milyonlarca yurttaşın, emekçinin, ücretlinin sırtından toplanıyor. Sermayeye yönelik olarak ise ciddi bir gelir vergisi ya da servet vergisi yok. Oysa biz bunu geçen paketlerde de tartıştık. Türkiye’nin bir servet vergisine ihtiyacı vardır. Bu kriz böylece çok daha kolay toparlanabilirdi. Ama duymak istemiyorsunuz. Çünkü ‘sermayeye dokunmayalım’ politikası yürürlükte.

Ancak sermayeye teşvikler var, vergi afları var, ayrıcalıklar var. Milyonlarca liralık kira geliri olanlar vergi muafiyetine sahip. Bütün bu adımlar servet adaletsizliğini artırıyor. UBS’in 2025 Küresel Servet Raporu yayınlandı. Küresel servetin yüzde 92’sine sahip olduğu tahmin edilen 56 ülke mercek altına alındı. En çarpıcı veriler Türkiye’den; 2024’te Türkiye’deki dolar milyoneri sayısındaki artış oranı dünyada birinci sırada. Bu, servet eşitsizliğinin arttığını gösteriyor.”

“Az kazanandan da çok kazanandan da adaletsiz bir vergi sistemiyle dolaylı vergileri artırmış oluyoruz”

CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay ise kanun teklifine ilişkin şunları söyledi:

“Akaryakıtla ilgili, yedinci madde de, LPG ve türevlerinin ithalatında ÖTV’nin eskiden teminat yoluyla ötelemesi söz konusuydu. ÖTV, şimdi ithalatta alınacak. ÖTV ve ÖTV’li tutarın KDV’si tahsil edilecek. Uygulamada anlamlı görünse de indirilecek KDV’si veya devreden KDV’si yüksek olan firmalar açısından, bu verginin indirim yoluyla ötelenmesi söz konusu olabilir. Bu durumun tetkik edilmesi ve araştırılması önemli.

ÖTV, KDV gibi dolaylı vergiler hakikaten çok büyük sıkıntı. Şimdi vergi gelirlerine baktığımız zaman, binek otomobillerin ÖTV oranlarının da artırılması, arazi taşıtlarında kamyonet olarak geçenlerde yüzde 4’ten 50’ye çıkması… 14 milyar TL ekstra gelir beklenen konularla alakalı ÖTV tutarları da çok ciddi oranlarda artıyor. Dolaysız vergileri aşağı çekeceğiz diyoruz ama bir taraftan da ÖTV’yi ve KDV’yi yüksek tutarlarda tutarak, az kazanandan da çok kazanandan da adaletsiz bir vergi sistemiyle dolaylı vergileri artırmış oluyoruz. Vergide adaleti sağlama açısından da bu kanun teklifinde ciddi sorunlar görüyoruz.

“Nerede vergide adalet?”

Bu şekilde giderse 66 milyar civarında bir zaten trafik cezası tahsilatı olacak. Bir de Adalet Komisyonu’ndaki o arttırılan tutarlar Genel Kurul’a gelip kanunlaştığında 150-180 milyarları bulacak bir tutarlardan bahsediyoruz. İçişleri Bakanlığı’nın bütçesi 96 milyar, Ticaret Bakanlığı’nın bütçesi 56 milyar, Dışişleri Bakanlığı’nın bütçesi 39 milyar, Kültür Bakanlığı’nın bütçesi 53 milyar. Trafik cezaları tüm bakanlık bütçelerini geçmiş durumda. Bu da bir dolaylı vergi. Nerede vergide adalet?

Az kazanandan az, çok kazanandan çok ilkesine ne oldu? Dolaylı vergi oranı yüzde 70’lere ulaşmış durumda. Vergide adaletin sağlanması açısından ÖTV, KDV ve trafik cezalarının oranlarıyla ilgili fahiş uygulamaların önüne geçilmelidir. İnsanlar zaten geçim sıkıntısı içinde, vergi yükü altında ezilmiş durumda. Vergi muafiyetleri, istisna ve indirimlerin belirli alanlarda kullanılması gerekir. Ancak kamu kaynaklarında israfı önlemek, herkesin tasarruf tedbirlerine uyması, kamu yönetiminde şeffaflık ve adaletin sağlanması elzemdir.”

“Devlet mafya gibi haraç alıyor, hava parası alıyor”

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, ülkenin geniş kesimlerinin yoksullaştığını söyleyerek, “Eskiden sadece emekliler, asgari ücretliler yoksul sayılırken, şimdi toplumun geniş kesimleri yoksulluk sınırında yaşıyor. Örneğin eskiden doktor, beyaz yakalı dediğimiz mühendis üst gelir grubuyken, şu anda orta gelir grubunun altına düşmüş durumda. Sadece doktorlar değil; eczacısı, mühendisi, öğretmeni yoksulluk sınırı altında yaşıyor. Türk parasının kıymetini korumak istiyorsak yapacak tek şey var: Sandığı getirerek milletin AK Parti iktidarından kurtulmasıdır. Başka bir çözüm yok” dedi. Ağbaba, kanun teklifinde döviz bürolarıyla ilgili yer alan düzenlemeye ilişkin şunları söyledi:

“Örneğin kaçak döviz bürolarıyla ilgili düzenlemeler ne kadar olacak? Kaçak döviz bürosu işletmenin üst cezası 250 bin lira ancak siz döviz bürosu açanlardan 25 milyon lira para istiyorsunuz. Döviz bürosu açarken ya da bir lisans alacağı zaman zaten ciddi miktarda para ödeniyor

Çeşitli sebeplerle devretmeye çalıştıklarında, tekrar para alınıyor. Teklifte gördüğümüz üzere 26-27 milyona bedeller var. Döviz bürosu açarken 25 milyon TL harcadı, yaşlandı diyelim ki devretmek zorunda kaldı, başka yere gidecek, başka memlekete gidecek ama 26-27 milyon TL daha ödemek zorunda kalacak. Resmen burada devlet hava parası alıyor. Devlet mafya gibi haraç alıyor, hava parası alıyor.”