Maltepeli kadınlar, Maltepe Belediyesi’nce açılan camaltı resim tekniği kursuyla binlerce yıllık geçmişe sahip camaltı resim sanatıyla tanıştı. Maltepe Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü’nün yıl sonu sergilerine katılan kadınlar sundukları eserleriyle ve yetenekleriyle katılımcıları hayran bıraktılar.
Kaybolmaya yüz tutan bu sanatı Maltepeli sanatseverler ile tanıştıran, uzun yıllardır bu sanata gönül veren öğretmeni Teslime Bozkurt, “Kadim geçmişe dayanan bu sanatı yeniden canlandırmak istedim. Bu sene Maltepe’de 40 kişiye dokundum. Çok güzel çalışmalar ortaya çıktı. İnşallah arkası gelecektir.” dedi.
KADİM GEÇMİŞE DAYANAN SANATI MALTEPE’DE CANLANDIRDI
Sanat ağırlıklı bir eğitim ve meslek yaşamından sonra emekli olduktan sonra resimle birlikte cam altı eğitimi aldığını ifade eden Teslime Bozkurt “Camaltı resim tekniği, cam yüzeye su bazlı boyalar olan toz boya, sulu boya, guaj boya, cam boyası ya da akrilik boyalarla çalışılan bir çeşit resimleme tekniğidir. Cam altı resim sanatını çok severek yaptım. Maltepe Belediyesi’nden gelen teklif üzerine Girne ve Cevizli Mahalleleri’nde bu sene bu camaltı resim öğretmenliği yaptım. Ben Mardin Midyat bölgesine özgü çalışmaları örnek aldım. Kadim geçmişe dayanan bu sanatı yeniden canlandırmak istedim. Camaltı resim tekniğini Maltepeli sanatseverler ile tanıştırmaktan mutluluk duydum. Bu sene 40 kişiye dokundum. Çok güzel çalışmalar ortaya çıktı. İnşallah arkası gelecektir.” şeklinde konuştu.
ANADOLU’NUN ESKİ MEDENİYETLERİNDE VAR OLDU
Sanat tarihi mezunu olan, beş yıl lise sanat tarihi öğretmenliği ve tekstil tasarımı üzerine stilistlik yapan Teslime Bozkurt, Anadolu uygarlıklarıyla ilgili çeşitli eserler de yaptığını paylaştı. Camaltı sanatının çok eski uygarlıklarda ve Anadolu’nun eski medeniyetlerinde var olan bir sanat olduğunu ama zaman içinde kaybolduğunu ifade eden Bozkurt, “Bu sanat Bizans döneminde çok karşımıza çıkıyor. İstanbul’un fethinden sonra cam ustaları Venedik’e gidiyor ve oradan tüm Avrupa’ya yayılıyor. Bu sanat İstanbul’dan giden cam sanatçıları sayesinde Avrupa’ya gidiyor. Gotik katedrallerde yerini alıyor. 18 ve 19. yüzyıllarda etkisi tamamen kayboluyor.” dedi. Bozkurt, özellikle Selçuklu minyatürleri ve mimarisinde sıklıkla kullanılan camaltı süslemelerin, o dönemin sanat anlayışına dair izler taşıdığını aktardı.
‘DERSLER TERAPİ GİBİ GELDİ’
Kursiyerlerden Gülden Demirpolat camaltı derslerinin verildiğini arkadaşından öğrendiğini ifade ederek “Daha önce cam boyama yapıyordum ama camaltı boyama nedir bilmiyordum. Hocamızı çok sevdim. Enerjisi çok güzel. Çok özverili çalışan bir hanım. Zevkle derslere geldik. Daha güzel yapmaya başladık.” diye düşüncelerini ifade etti. Hatice Kalay ise çalışmaları severek yaptığını paylaşarak “Burada çalışmak benim için terapi gibi geliyor. Ortaya çıkardığımız eserleri görmek mutluluk veriyor. Üretmenin farkına varıyoruz.” ifadelerini kullandı.