AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, silahların imhası ve teslim edilme sürecinin kesintisiz bir şekilde devam etmesi gerektiğini belirterek, “PKK’nın bütün şube ve uzantılarıyla silahlarını teslim etmesi, bütün illegal, ideolojik ve finansal yapılanmalarıyla birlikte terörün tamamen ortadan kalkması Terörsüz Türkiye tablosunun ortaya çıkması, bölgemiz için de büyük bir ilham kaynağı olacaktır” dedi.
AK Parti’nin Kızılcahamam’daki 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’na ilişkin açıklamalarda bulunan Ömer Çelik, iç, dış, sosyal politikalar, güvenlik, adalet olmak üzere birçok konunun ele alındığı toplantının, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kapanış konuşmasıyla sona ereceğini söyledi.
“Sayın Cumhurbaşkanımızın dünkü konuşması hemen hemen dünyanın her tarafında çok geniş bir yankı buldu” diyen Çelik, Türkiye’nin, Terörsüz Türkiye konusunda geldiği noktanın uluslararası platformlarda destek gördüğünü belirtti. Her tarafta çatışmaların yoğun şekilde ortaya çıktığı bir dönemde, Türkiye’nin, kendi yumuşak gücünü, diplomatik yeteneklerini, sosyolojik siyasal araçlarını kullanarak, bu terör meselesini sona erdirme konusunda ortaya koyduğu perspektifin, dünyanın her tarafından geniş bir şekilde ilgiyle karşılandığını gördüklerini belirten Çelik, şöyle konuştu:
“Silahların imhası ve teslim edilme sürecinin kesintisiz bir şekilde devam etmesi gerekiyor. PKK’nın bütün şube ve uzantılarıyla silahlarını teslim etmesi, bütün illegal, ideolojik ve finansal yapılanmalarıyla birlikte terörün tamamen ortadan kalkması Terörsüz Türkiye tablosunun ortaya çıkması, bölgemiz için de büyük bir ilham kaynağı olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız, Terörsüz Türkiye’nin aynı zamanda terörsüz bölge için de bir model oluşturacağını ifade etmişti. Bu çerçevede bölgedeki Türkmenler, Kürtler, Araplar, Aleviler, Sünniler, Şiiler, bütün mezhep grupları arasındaki iş birliğinin doğuracağı atmosferin, iş birliğinin önemi yakın çevremiz tarafından takdir ediliyor. Bu süreçte Irak makamlarının ilgisi ve desteği oldu. Hem merkezi hükümete hem de Kuzey Irak’taki yönetime teşekkürlerimizi iletiyoruz. Suriye’den, Azerbaycan’dan verilen destekler ilk destekler olarak ortaya çıktı. Sayın Cumhurbaşkanımızın dün çizdiği çerçevede, bütün bu süreci bundan sonrasında kesintisiz bir biçimde hep beraber sürdüreceğiz.”
“Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmasındaki çerçeve, Terörsüz Türkiye sürecinin yürütülmesi ile ilgili bir çerçeve”
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ömer Çelik, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü konuşmasının ardından DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan, ‘Bu ittifak süreç ittifakıdır, başka bir ittifak olarak algılanmamalı’ dedi, değerlendirmeniz nedir” sorusuna, şu yanıtı verdi:
“Sayın Cumhurbaşkanımız, Terörsüz Türkiye’ye dönük eleştirileri zikrederken ‘Bazıları, esasında terörün bitmesini çok arzu etmiyorlar. Çünkü terör bittiği zaman işsiz kalacaklarını düşünüyorlar’ dedi. Bunun çift taraflı istismarı vardır. Birincisi terörün varlığından ve terörün desteklenmesinden nemalananlar vardır. Bir de ‘terör bitsin’ cümlesini bir başlık olarak kullanıp onun arkasından devletin meşru egemenlik alanı ve hukuk sistemi içerisinde yürütülen her süreci bile haksız ve hadsiz bir şekilde ‘ihanet’ olarak suçlayan, meseleleri sürekli tıkanma noktasına götürmeye çalışan bir yaklaşım vardır. Sayın Cumhurbaşkanımız, sürecin bu şekilde devam etmesi ve inşallah tamamlanmasıyla bütün bu istismar alanlarının kapanacağını ve bu şekilde buradan kendilerine bir misyon üretmeye çalışanların esasında birbirine zıt gibi gözükse de terörün varlığından kendilerine siyasal alan ve başka iktidar alanları oluşturmaya çalışanların işsiz kalacağından bahsetti. Onların bu istismarları söz konusu olsa bile zaten Sayın Devlet Bahçeli’nin tarihi çağrısı, Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu devlet iradesi, arkasından DEM Parti’nin çeşitli partileri ziyaret ederek yürüttüğü istişare sürecinin bundan sonrasında da yürütülmesi için aynı çerçeveyi koruyacağını ifade etti. Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmasındaki çerçeve de Terörsüz Türkiye sürecinin yürütülmesi ile ilgili bir çerçeve.”
“Günler içerisinde komisyonun kurulduğunu göreceğiz”
“Terörsüz Türkiye Komisyonu”nun kurulmasına ilişkin bir soru üzerine Çelik, konunun Meclis Başkanı’nın takdirinde olduğunu belirterek, “Çok haftalara sari olmayan, günler içerisinde komisyonun kurulduğunu göreceğiz” dedi.
Sürecin birçok kısmının dünyadaki örneklerle mukayese edildiğini ifade eden Çelik, “Dünyadaki pek çok süreçte bir başka ülke üçüncü göz olarak devreye girmiştir. Burada herhangi bir üçüncü göz yoktur. Doğrudan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nın kurduğu doğrulama mekanizması çerçevesinde bütün süreç takip edilecektir. Meclis boyutunda, ihtiyaç duyulan düzenlemelerle ve tartışmalarla ilgili olarak Meclis’te bir göz olarak devreye girmiş olacaktır, Sayın Cumhurbaşkanımızın devlet kurumlarına verdiği talimatlar çerçevesinde herkes şu anda görevinin başında ve olayı takip ediyor” diye konuştu.
“Türk milliyetçilerinin lideri Sayın Devlet Bahçeli”
Ömer Çelik, bir gazetecinin, “Terör örgütü PKK’nın silah bırakması sonrasında bazı çevrelerin hassasiyetlerine dikkat edilmediğine yönelik eleştiriler gündeme geldi, nasıl değerlendirirsiniz” sorusu üzerine de eleştirilerin bir kısmını dinlediğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı tarihi konuşma sonrasında bunların herhangi bir şekilde gündem olmasını istemediğini dile getirdi. Çelik, şöyle devam etti:
“Buradaki heyet, Türkiye’de demokrasi mücadelesi veren bir heyettir, AK Parti’nin, iktidar partisinin heyetidir. Buna karşı konuşurken ‘güruh’ diye bir ifade kullanan kişinin bu söylediği sözü tabii ki kendisine iade ediyoruz. Böyle bir saygısızlık olmaz. Bu üslup da şunu gösteriyor ki, bütün meseleleri ele alış biçimleri bu şekilde. Türk milliyetçiliği adına konuştuklarını ifade ediyorlar, Türk milliyetçiliğinin kalesi Milliyetçi Hareket Partisi, Türk milliyetçilerinin lideri Sayın Devlet Bahçeli ve bütün bu süreçte Sayın Devlet Bahçeli’nin tarihi çağrısının açtığı çığırı, yeni sayfayı hep beraber biliyoruz. Bu şekilde konuşan kişiler, terörle mücadelede bir zaaftan bahsetseler dönüp bakalım ama terörle mücadele konusunda Cumhuriyet tarihinin en yüksek nitelikli, en yüksek donanımlı terörle mücadelesinin verildiği yılları yakın zamanda hep beraber geçirdik. Halen de hem Türk Silahlı Kuvvetleri, kahraman polisimiz, jandarmamız, sahil güvenliğimiz, korucularımız ve Milli İstihbarat Teşkilatımız hepsi birlikte en yüksek donanımlarla vatan savunmasını yapmaya devam ediyorlar. Dünyada sert güç unsurlarınızı kullanarak doğrudan terörle mücadeleyi verirsiniz, aynı zamanda da terör örgütünün feshedilmesi ve silahlarını bırakması için başka mekanizmaları da devreye sokarsınız.
Bunun literatürdeki adı ‘yumuşak güç unsurları’dır. Geçmişte bu hiç olmamış mıdır, yani bizim iktidarlarımız döneminde mi icat edilmiştir? Bu da söz konusu değil. AK Parti iktidarlarından önce de Milli Güvenlik Kurullarında, çoğu kez de doğrudan asker üyelerin önerisiyle teröristlerin silah bırakması, teslim olmasını teşvik edecek çok düzenleme yapılmıştır. O zaman bizim iktidarımızdan önce de Milli Güvenlik Kurulu’nda bulunmuş saygıdeğer üyelerle konuşursanız, siyasetçilerle röportajlar yaparsanız bu böyledir. Öteden beri devletimiz, bir hukuk devletidir ve dünyada hep böyle hareket eder. Bir yandan sert güç unsurlarıyla terörle mücadele eder, bir yandan da yumuşak güç unsurları devreye sokar.”
“Süreç herhangi bir şekilde bir al ver, müzakere, pazarlık süreci değil”
Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak” ilkesinden taviz verilmeyeceğini belirterek, “Süreç herhangi bir şekilde bir al ver, müzakere, pazarlık süreci değildir. Devletin temel nitelikleri ve milletin temel değerleri konusunda herhangi bir tartışma yoktur. Bugüne kahraman şehitlerimizin, kahraman gazilerimizin büyük fedakarlıklarıyla geldik. Dünya konjonktürünün en olumsuz zamanlarında bile onların fedakarlıkları sayesinde vatan savunması yapıldı. Ülkemiz herhangi bir şekilde bölücü tehdidin sonuçlarına maruz kalmadı, egemenliğini korudu” dedi.
Terörle mücadele konusunda Türkiye’nin donanımının ortada olduğunu söyleyen Çelik, “Eleştiriler kıymetlidir, dinlemek isteriz. Meclis’teki komisyonda da grubu bulunan partiler bulunsun ve görüşlerini ifade etsin arzu ederiz, o başka bir şeydir. Ama sözel bir şiddete başvurarak, hiçbir siyasal argüman üretmeden, sadece karşı tarafı ihanetle suçlayarak, olan biten her şeyi çarpıtarak ortaya koyulan eleştirinin maalesef değeri ve bir zemini de olmuyor” değerlendirmesini yaptı.
“Erdoğan’ın sözleri, Özgür Özel tarafından çarpıtılıyor”
Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerinin CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından çarpıtıldığını savunarak, şunları söyledi:
“Sayın Özgür Özel, Cumhurbaşkanımızın konuşmasını etnik vurgular temelinde, bir ayrışma şeklinde resmedildiğini ifade etmeye çalışıyor. Böyle bir şey yok. Tam tersine yakın bölgemizdeki Türk ve Kürt’ü, Kürt ile Arap’ı, Alevi ile Sünni’yi, Sünni ile Şii’yi karşı karşıya getirmeye çalışan denklem karşısında, Cumhurbaşkanımızın yaptığı konuşmanın Irak’ta, Suriye’de, çatışma bölgelerinde nasıl büyük bir heyecanla karşılandığı ve herkesin bu olumsuz denklemden kurtulmak için onu referans gösterdiği görülüyor.
Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini, Türk milletinin değerlerini koruyarak geleceğe bakmamızdan, kendi egemenlik alanımız hukuk sistemimiz içerisinde bu çalışmaları yürütmemizden daha doğal bir şey yok. Egemenlik Türk milletine aittir. Önümüzdeki dönemde Türk ve Kürt’ün kardeşliğini pekiştirecek, daha güçlü vurguların devletimizin başı olarak Cumhurbaşkanımızdan gelmesinin birilerini rahatsız etmesi, o başka şekilde yorumlanması gereken bir şey. Terör örgütünün tamamen silahlarını bırakması ve bunun bütün şube ve uzantılarıyla gerçekleşmesi takip edeceğimiz bir husustur.”