Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Gaziantep’te 26 Haziran’da Emel Akbaş’ın evinin penceresinden düşerek ölümünün “kadın cinayeti” olduğunu savundu. Platformun açıklamasında, daha önce şiddete maruz kalan Akbaş’ın korunmasının sağlanmadığı vurgulanarak adli sürecin takip edileceği duyuruldu.
Gaziantep Vergi Dairesi’nde gelir uzmanı olarak çalışan 38 yaşındaki Emel Akbaş, 26 Haziran sabahı, aynı kurumda müfettiş olarak görev yapan eşi M.Ş.B ile yaşadığı üçüncü kattaki evin penceresinden düşerek yaşamını yitirdi. Akbaş’ın öldüğü sırada iki aylık hamile olduğu da belirtildi.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunca Gaziantep’te yapılan açıklamada, Akbaş’ın daha önce defalarca şiddete uğradığı ve karakol tutanaklarına yansıyan başvuruları olmasına rağmen herhangi bir koruma kararının alınmadığı belirtildi.
“Bizde boşanma olmaz, gelinliği ile gelen kefeni ile gider”
Platformun açıklamasında, “Emel Akbaş boşanmak istediğinde M.Ş.B’nin ‘Bizde boşanma olmaz, gelinliği ile gelen kefeni ile gider’ dediği bilinmektedir. Ayrıca Akbaş evlendikten kısa süre sonra eşinin sanal bahis oynadığını öğrenmesi üzerine ekonomik şiddete uğramış, kredi çekmeye zorlanmış, kartları eşi tarafından kullanılmıştır” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, olay günü güvenlik kamerası kayıtlarına da değinilerek şu bilgilere yer verildi:
“26 Haziran sabahı saat 05.37’deki görüntü kayıtlarında Emel Akbaş’ın eşiyle tartıştıktan sonra aracıyla evden ayrılmaya çalıştığı ancak eşi tarafından fiziksel müdahaleye maruz kaldığı görülmektedir. Buna rağmen Akbaş aracıyla uzaklaşarak evden ayrılmış, bir saat sonra ise tehditler sonucu yeniden eve dönmek zorunda kalmıştır.”
Platform, Akbaş’ın evine döndükten sonra 11 dakika içinde pencereden düştüğünü hatırlatarak, “Düşüş olayının kurgulandığına dair şüphelerimiz kuvvetlidir. Emel Akbaş düştükten sonra pencere perdesinin kapatıldığı görülmüş, ambulansın komşular tarafından çağrıldığı, M.Ş.B’nin olay yerine geç indiği tespit edilmiştir” açıklamasını yaptı.
Açıklamada, Emel Akbaş’ın ölümünün intihar olarak değerlendirilmemesi gerektiği belirtilerek, “İntiharı düşünen birinin aracına benzin alması beklenemez. Emel, benzin aldıktan sonra geri dönmüştür. Aracını da bahçeye değil, evin önüne park etmiştir. Bu durum, kısa süreli görüşme vaadiyle ikna edildiğini düşündürmektedir” ifadeleri kullanıldı.
Önceki duruşmalar hatırlatıldı
Açıklamada, daha önce benzer bir şekilde “intihar” olarak kayıtlara geçen ancak daha sonra mahkeme kararıyla cinayet olduğu sabitlenen Bahar Taşkömür davası da anımsatılarak şu değerlendirmede bulunuldu:
“Gaziantep’te yaşanan Bahar Taşkömür cinayetinin emsal teşkil etmesini diliyoruz. Bahar Taşkömür, eşi tarafından ateşli silahla öldürülmüş, olay intihar gibi sunulmak istenmiştir. Ancak mahkeme bu algıyı bozmuş ve fail hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası vermiştir.”
“Cezasızlık algısı, fail erkekleri güçlendirmektedir”
Basın açıklamasında, şunlar kaydedildi:
“6284 sayılı yasa, şiddeti yaşanmadan önlemeye yönelik maddeler içermektedir. Sorun Türk Ceza Kanunu’ndaki cezalar değil, kadın cinayetlerini aklayan uygulayıcılardadır. Cezasızlık algısı fail erkekleri güçlendirmektedir.
Emel Akbaş, işyerinde hayvanları besleyen, engelli kedilerine bakan, muavinlik sınavına hazırlanan, iki aylık hamile bir kadındı. Medyada yayınlanan görüntülerin ardından pek çok yurttaş bizlere ulaşarak, ‘Bu intihar değil, cinayet; kadına sahip çıkın’ mesajı vermiştir. Kamusal tepkinin görünür hale gelmesi için süreci takip edeceğiz.”