Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İmamoğlu’ndan, Adıyaman’daki ”halk buluşması”na mektup: “Yargıyı siyasi sopa haline getirenler, günü geldiğinde halkın vicdanında mahkum olur”

Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu,

Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, CHP’nin Adıyaman’daki “halk buluşması”na gönderdiği mektupta, “Bugün burada yalnızca Abdurrahman Başkan için değil; bu ülkenin onurlu geleceği için ses veriyorsunuz. Bu sesi bastırmak isteyenlere söylüyorum: Milletin iradesine kumpas kuranlar, yargıyı siyasi sopa haline getirenler, günü geldiğinde halkın vicdanında mahkûm olur” ifadesini kullandı.

CHP Adıyaman İl Başkanlığı önünde “halk buluşması” düzenlendi. İmamoğlu’nun Silivri’den Adıyaman’a gönderdiği mektubu CHP Adıyaman İl Başkanı Engin Doğan okudu. İmamoğlu mektubunda şunları kaydetti:

“Adıyaman’ın haksızlığa sessiz ama derin bir isyanla direnen, vakur insanlarını yürekten selamlıyorum. Bu meydanı dolduran her biriniz, bağrınızdan çıkan Abdurrahman Başkan’la dayanışmanın yanında, iradenize de sahip çıkıyorsunuz. Adaletsizliğe karşı dimdik duruyorsunuz. Ben de burada, Silivri zindanından sizlerle aynı duyguyu taşıyor, aynı sözü veriyorum: Bu memleketi karanlığa teslim etmeyeceğiz.

“Adıyaman’ın iradesine ipotek koymayı hedeflediler”

Adıyaman, bu ülkenin en kadim şehirlerinden biri. Acıyı, sahipsizliği kadar umudun da ne olduğunu en iyi bilen yerlerden biri. 6 Şubat sabahı yaşadığınız yıkımı sizler gibi, tüm Türkiye gibi ben de unutmadım. Ama ne yazık ki, unutmaması gerekenler, daha ilk günden unuttu. Aradan neredeyse 30 ay geçti, halen yaraların tam anlamıyla sarılmadığını biliyoruz. Adıyaman’da gençler için, çocuklar için, kadınlar için henüz kalıcı bir gelecek kurulmadı. İşte tam da bu yüzden, sizlerin oylarıyla göreve gelen Belediye Başkanınız Abdurrahman Tutdere, bu boşluğu kapatmak, çocuğundan yaşlısına bütün Adıyaman için var gücüyle çalışıyordu. Şimdi o iradeye ev hapsiyle zincir vuruldu. Adıyaman’ın iradesine ipotek koymayı hedeflediler.

“Bir şehir kendi kaderini belirlemesin diye atılan her adım, bu millete karşı işlenmiş bir suçtur”

Sevgili kardeşlerim; bu yapılan sadece hukuka değil, sizin iradenize yapılan bir darbedir. 19 Mart’tan bu yana yaşananların hukukla, yargıyla ilgisi olmadığını, milletin iradesine kumpas olduğunu haykırıp duruyoruz. Bir şehir kendi kaderini belirlemesin diye atılan her adım, bu millete karşı işlenmiş bir suçtur. Ama unutmasınlar, bu millet susmaz, razı olmaz. Hele Adıyaman gibi onurlu şehirler, asla boyun eğmez! Bugün burada, yalnızca Abdurrahman Başkan için değil; bu ülkenin onurlu geleceği için ses veriyorsunuz. Bu sesi bastırmak isteyenlere söylüyorum; milletin iradesine kumpas kuranlar, yargıyı siyasi sopa haline getirenler, günü geldiğinde halkın vicdanında mahkum olur.

“Ruhum özgür, mücadele azmimde gram eksilme yok”

Bir yıl önce, sıcak bir ağustos günü Türkiye Belediyeler Birliği olarak yanınızdaydık. Çarşıda, pazarda sizlerle selamlaştık. Bizi dualarından düşürmeyen Hanım Can Teyzemizin evine konuk olduk. Bugün de inancımla, sevgimle aranızdayım. Bizi zindana da koysalar, bu millete olan sevgimi ve milletin gönlündeki yerimi yok edemezler. Dört duvar arasında yazıyorum ama ruhum özgür, mücadele azmimde gram eksilme yok. Çünkü bu milletle yürüdüğümü biliyorum. O yüzden kendimi millete, sizlere emanet ettim.

“Hep birlikte, bu memlekete yeniden adalet, refah ve özgürlük getireceğiz”

Sevgili Adıyamanlı kardeşlerim; hiç umutsuzluğa kapılmayın. Evet, onlar zulümlerini büyütüyor ama biz de meydan meydan, şehir şehir büyüyoruz. Dayanışmamız, mücadelemiz her geçen gün daha da büyüyor. Her geçen gün, bu hukuksuz düzenin sonuna biraz daha yaklaşıyoruz. Bu şehir de bu ülke de yeniden ayağa kalkacak. Hepinizin emeğiyle, iradesiyle, mücadelesiyle yükselecek.  Abdurrahman Başkan’a da selam ve dayanışmamı gönderiyorum. O, yalnız değil. Siz, yalnız değilsiniz. Biz, hep birlikteyiz. Biz, birlikte Türkiye’yiz. Ve hep birlikte bu memlekete yeniden adalet, refah ve özgürlük getireceğiz. İşte o zaman her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak! Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”