Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

CHP’li Bulut: “Ateşten Gömleği Sırtına Geçiren Tüm Gazetecilere Selam Olsun”

CHP Medya ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin

CHP Medya ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut’un 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü Mesajı

“Sansürün kaldırılmasının simgesi olan 24 Temmuz’a Türkiye, ne yazık ki bugün basına
vurulan zincirlerin en ağır biçimde hissedildiği, baskı ve sansürün gölgesinde girmektedir.
Bir zamanlar gazeteciliğin özgürlük ve gerçekler uğruna mücadele ettiği bu özel gün, bugün
basın emekçilerinin yargılandığı, susturulmak istendiği, hedef gösterildiği bir tabloya
dönüşmüştür. Halkın gerçekleri öğrenme hakkını savunan onurlu gazetecilik mesleği, iktidar
eliyle bir propaganda aracına dönüştürülmek istenmektedir.

Saray’ın hoşuna gitmeyen her haber RTÜK ve İletişim Başkanlığı aracılığıyla “yalan” diye
yaftalanmakta; iktidarı eleştiren her ses “düşman” ilan edilmektedir. Zaman kavramı
olmadan, güvencesiz koşullarda çalışan; emeğinin karşılığını alamayan, sendikal hakları
engellendiği için toplu sözleşme yapamaz hale getirilen gazeteciler gözaltılarla, cezaevleriyle
ve mahkeme salonlarıyla susturulmaya çalışılmaktadır.

Bugün Türkiye’de gazetecilik, Basın İlan Kurumu’nun ilan vermediği; RTÜK’ün ağır para
cezaları kestiği, ekran kararttığı; internet sitelerinin keyfi kararlarla erişime kapatıldığı bir
baskı ortamında yapılmaya çalışılmaktadır.
Özgür kalan tek mecra olan sosyal medya bile sansürlenmekte, vatandaşın haber alma hakkı
sistematik şekilde ortadan kaldırılmaktadır. Halkın vergileriyle ayakta duran kamu yayıncısı
TRT dahi gerçekleri aktarmak yerine iktidarın sesi haline gelmiştir.

Artık gazeteciler için 24 Temmuz, bir bayram değil; bir isyan ve direniş günüdür. Medyaya ve
gazetecilere reva görülen bu zulme karşı sesimizi yükseltmeye, gerçeklerin üzerindeki örtüyü
kaldırmaya devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki; basını susturmak halkı susturmak, halkın
haber alma hakkını yok etmek demektir. Bu da ülkeyi karanlığa mahkûm etmektir.
Bugün, halkın haber alma hakkı için mücadele eden her gazeteci, aslında Türkiye’nin
demokrasisi, özgürlüğü ve geleceği için mücadele etmektedir. Medyanın baskı altına alındığı,
gazetecilerin gerçekleri yazdıkları için hedef gösterildiği, tutuklandığı bu dönem demokrasi
tarihimizde utançla hatırlanacaktır. Gazeteciliğin ateşten gömlek giymek olduğu bu karanlık
günlerde, gerçekleri yazan, konuşan ve halka doğruları ulaştıran her gazetecinin yanında
olmaya devam edeceğiz.
Basın özgür olmadan demokrasi olmaz; gazeteci özgür olmadan halk da özgür değildir. Her
türlü baskıya ve tehdide rağmen gerçeğin peşinde koşan, korkmayan, sinmeyen, kaleminin
onuruna sahip çıkan, ateşten gömleği giyen tüm gazetecilere selam olsun.
Gazeteciliğin suç olmadığı, basın ve ifade özgürlüğünün tam anlamıyla sağlandığı bir Türkiye
dileğiyle…”