Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Yıldırım Kara: “Dostluk Barajı’nın Atıl Kalması Şehrimiz İçin Büyük Bir Kayıptır”

Asi Nehri Dostluk Barajı Projesi’nin büyük beklentilerle başlatılan ancak yarım

Asi Nehri Dostluk Barajı Projesi’nin büyük beklentilerle başlatılan ancak
yarım kalan bir proje olduğunu anımsatan Yıldırım Kara, “Orta Doğu’daki su
kaynakları, bölgedeki ülkelerin sürekli artan nüfusu ve ekonomik
faaliyetleri nedeniyle dönem dönem çeşitli tartışmalara konu olmuştur.
Ülkemiz ve Suriye arasında da uzun yıllar boyunca Fırat nehri önemli bir
anlaşmazlık mevcuttu; iki ülke arasındaki ihtilaf, özellikle Atatürk ve
Birecik Barajı’nın inşaatı sürecinde ciddi bir diplomatik gerginliğe yol
açmış durumdaydı. Bu gerginlik iki ülkenin de ortak biçimde geliştireceği
ve kazanç sağlayabileceği projelerin önünde bir engel teşkil ediyordu.

Asi Nehri Dostluk Barajı bu nedenle umut veren bir tasarı olarak gündeme
gelmişti. DSİ’nin 2012 yılında yayımladığı bir bültene göre söz konusu
baraj, 22,5 metre yüksekliğe ve 20 milyon metreküp su depolama
kapasitesine sahip olacak; 8 bin hektar tarım arazisinin sulanmasını, 6 bin
hektar tarım arazisinin de taşkından korunmasını sağlayacak, 8 megawatt
kurulu gücüyle yılda 13 gigawatt/saat elektrik üretecekti. Ancak, 2011’den
bu yana projede önemli bir ilerleme kaydedilemedi. Suriye’de başlayan
savaşla birlikte bu barajdan geriye derme çatma, betonarme bir köprü
kaldı; deyim yerindeyse bu köprünün altından da çok sular aktı. 2019’da
proje çizimi için 2 milyon lira tutarında bir ihale yapılmış, 2024 itibarıyla
projenin planlama ve kabul süreci tamamlanmış olsa da, 2025 yılı yatırım
programında bu projeye yer verilmemiştir. Bu barajın 14 yıldır atıl halde
beklemesi ülkemiz ve özellikle de şehrimiz için büyük bir kayıptır. 14 yıl
sonra, bu projenin çiftçilerimizin ihtiyaçlarına göre, özellikle daha fazla
alanda sulama yapılmasını mümkün kılacak biçimde tasarlanması
gerekiyor. Asi Nehri, tam da projenin hazırlandığı dönemde vaat edildiği
gibi barış ve bolluk getirmeli, çiftçilerimizin yüzünü güldürmeli”
ifadelerini kullandı.
YILDIRIM KARA: BAKANLIK HATAY’DAKİ BARAJLAR İÇİN SOMUT ADIMLAR ATMALI

Hatay’daki tarımsal sulama projelerine gerekli kaynağın ayrılmadığına
vurgu yapan Kara, “Mecliste ve saha çalışmalarında bu konuya ne kadar
dikkat çekersek çekelim, Hatay çiftçisini iktidarın gündemine taşımada
yeterince başarılı olamadık; bu duyarsızlığı aşamadık. Tahtaköprü
Barajı’nın 2016-2029 dönemini kapsayan projesine 14 milyar TL ödenek
ayrılmışken, 2025 sonuna kadar yalnızca 2,148 milyar TL harcanması
öngörülüyor. Reyhanlı Barajı’nın 1995-2029 dönemindeki 26 milyar
TL’lik bütçesinden ise 2025 sonuna kadar sadece 8 milyar TL
kullanılacak. Gönençay Sulaması projesinin 4,5 milyar TL’lik bütçesinden
2025 sonuna kadar yalnızca 1 milyon TL,  Büyükkaraçay
Sulaması projesinin 2,1 milyar TL’lik bütçesinden ise 2024 sonuna kadar
360 milyon TL harcanmış, 2025 için 10 milyon TL’lik harcama
planlanıyor. Bu projelerdeki yavaş ilerleme, Hatay’daki 552 bin hektarlık
arazinin 275 bin hektarını oluşturan tarım alanlarının sulama ihtiyacını
karşılayamıyor. Çiftçiler, yer altı kuyularına ve kısıtlı su kaynaklarına
mahkûm kalıyor. Bu durum, kuraklıkla birleşince, korkunç sonuçlara yol
açtı. Yetersiz yağışların sonucunda özellikle buğdayda yüzde 50’ye varan
kayıplarla karşılaştık. Kuraklık bir doğa olayı olabilir, ancak yetersiz tarım
politikaları ve tamamlanmayan sulama projeleri, bu durumu ekonomik
bir afete dönüştürmüştür. Çiftçilerimizin emeği zayi olmuş,
yurttaşlarımızın gıdaya erişimi tehlike altında kalmıştır. Bakanlık, Hatay’ın
tarım üretimindeki potansiyelini gerçekleştirmek, sulama altyapısını
geliştirmek için somut adımlar atmalıdır” diye konuştu.