CHP Bolu Milletvekili ve TBMM Sanayi ve Ticaret Komisyonu üyesi Türker Ateş, TÜİK’in 2025 yılı ikinci çeyrek istihdam verilerini ve kapasite kullanımındaki düşüşü değerlendirerek Türkiye’nin üretim gücünün giderek zayıflatıldığına dikkat çekti. Ateş; “Şimşek programı yüzünden ekonominin motoru olan sanayi, ciddi kan kaybediyor. Fabrikalar kapasite altında çalışıyor, üretim bantları boş kalıyor, makineler ve yatırımlar atıl durumda. Sanayide yatırımlar durdukları yerde çürüyor. Şimşek programı sanayisizleşmeye yol açıyor” dedi. Ateş, “Kapasite kullanım oranı pandemiden bu yana en düşük seviyelere geriledi. Yani yatırım yapılmış, makine alınmış, fabrika kurulmuş ama üretim yapılmıyor. Bu hem sermayenin heba edilmesi hem de ülkenin geleceğinin karartılmasıdır” diyerek uygulanan programa tepki gösterdi.
Ateş, sanayi de hem istihdam hem kapasite kullanım oranlarının alarm verici seviyelere gerilediğini belirterek şöyle konuştu:
“Sanayide istihdam azalıyor”
“Sanayi istihdamında çok ciddi kayıp yaşıyoruz. TÜİK verilerine göre toplam istihdam endeksi yıllık bazda yüzde 1,9 artarken, sanayide istihdam yüzde 2,2 azaldı. Çeyreklik bazda da sanayi istihdamı yüzde 0,7 geriledi. Yani ekonominin motoru olan sanayi ciddi kan kaybı yaşıyor.
“Sanayide Çalışma Saatleri de Geriliyor”
Çalışılan saatlerdeki düşüş de sorunun büyüklüğünü ortaya koyuyor. Toplamda küçük bir artış görülürken, sanayide yıllık bazda yüzde 3,7, çeyreklik bazda yüzde 4,3’lük kayıp var. Yani fabrikalar kapasite altında çalışıyor, üretim bantları boş kalıyor, makineler ve yatırımlar atıl durumda. Sanayide yatırımlar durdukları yerde çürüyor.
“İnşaat ve Hizmetlerle büyüyerek bir yere varamayız”
Bugün yaşanan tablo sadece istihdam kaybı değil, aynı zamanda üretim kapasitesinin erimesidir. Türkiye’nin kapasite kullanım oranı pandemiden bu yana en düşük seviyelere geriledi. Yani yatırım yapılmış, makine alınmış, fabrika kurulmuş ama üretim yapılmıyor. Bu, hem sermayenin heba edilmesi hem de ülkenin geleceğinin karartılmasıdır. Sanayi küçülürken inşaat ve hizmet sektörlerindeki artışla övünmek, Türkiye’yi sürdürülebilir büyümeden mahrum bırakır. Üretim olmadan kalkınma olmaz. Sanayi olmadan ihracat artmaz, cari açık kapanmaz, dışa bağımlılık azalmaz. Bugün alınmayan tedbirler, yarın daha büyük krizlere davetiye çıkarır.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, üretime, sanayiye ve emeğe sahip çıkmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin potansiyeli boşa harcanamaz. Sanayiye yeniden nefes aldıracak politikaları hayata geçirmek, üretim ekonomisini inşa etmek zorundayız. Aksi halde Türkiye’deki sanayisizleşme süreci hızlanacak”