Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Tanal, Kartalkaya yangını davasını izledi: “İhmaller cezasız kalmamalı”

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, 21 Ocak 2025’te çıkan ve

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, 21 Ocak 2025’te çıkan ve 78 kişinin hayatını kaybettiği,
133 kişinin ise yaralandığı yangın faciasına ilişkin açılan davayı Bolu’da takip etti. Duruşma sonrası
konuşan Tanal, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın
sorumluluğuna dikkat çekerek, “Bu iki bakanlığın yetkili personelleri yargılanmalıdır” dedi.
Bolu’nun Kartalkaya bölgesinde 21 Ocak 2025’te çıkan ve bir otelin küle dönmesine yol açan yangına
ilişkin açılan davada 32 kişi yargılandı. Aralarında otelin sahibi ve belediye yetkililerinin de
bulunduğu 32 kişiden 13’ü hakkında 1998’er yıl, 19’u hakkında ise 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istendi. CHP Şanlıurfa Milletvekili ve Parti Meclisi (PM) Üyesi Mahmut Tanal da davayı yerinde takip
etti.


“Soruşturma ilgili bakanlara kadar uzanabilir”
Mahkeme sürecini izledikten sonra açıklama yapan Tanal, hayatını kaybeden 78 kişiye Allah’tan
rahmet dileyerek, “Yangına dair hazırlanan raporlara göre sorumluluk; Kültür ve Turizm Bakanlığı,
Bolu İl Özel İdaresi, İçişleri Bakanlığı, Bolu Belediyesi, itfaiye ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı’nda. Peki, burada kimler yargılanmıyor? Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı’nın personelleri burada yargılanmıyor” diye konuştu.
Mahmut Tanal, bu personellerin yargılanması durumunda soruşturmanın bakanlara kadar
uzanabileceği endişesinin, adım atılmamasının temel sebebi olduğunu ifade ederek, bu nedenlerle ilgili
iki bakanlığın personelleri hakkında acil olarak soruşturma izni verilmesi gerektiğini vurguladı.
“Gerçekleri şimdi sizin vasıtanızla Sayın Cumhurbaşkanının yüzüne baka baka, Kültür ve Turizm
Bakanının yüzüne baka baka, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının yüzüne baka baka söylüyorum.
İçişleri Bakanlığı kendi personeli hakkında soruşturma izni veriyor. Sizler neden vermiyorsunuz”
diyen Tanal, “Çünkü soruşturma izinleri verilirse ipin ucunun Kültür ve Turizm Bakanına ve Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanına ulaşacağını biliyorsunuz” dedi.

“Davanın siyasi sorumlusu Cumhurbaşkanıdır”
“Buradan 86 milyon insana sesleniyorum; bizim ve buradaki ailelerin sesini duyun” diyen Tanal,
maddi gerçeğin ortaya çıkması adına derinlemesine soruşturmalar yapılması gerektiğine dikkat çekti.
Gerekli soruşturmaların açılmaması halinde asıl sorumlunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
olacağına vurgu yapan Tanal, “Sayın Cumhurbaşkanı hükümetin başıdır. Kültür ve Turizm Bakanının,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının idari amiri Cumhurbaşkanıdır. Bunlara soruşturma izni
verilmezse de bunun siyasi sorumlusu Cumhurbaşkanıdır, adres bellidir. Biz burada maddi gerçeğin
ortaya çıkmasını istiyor ve bunun peşini bırakmıyoruz” ifadelerini kullandı.
Davadan sorumlu Cumhuriyet Savcısını da eleştiren Tanal sözlerine şu şekilde devam etti: “Bir sözüm
de Cumhuriyet Savcısı’na: İddianameyi hazırlayan savcı da olayları ayrıntılı şekilde ortaya
koymuşken, duruşmaya katılan savcı bu iddianameye bile sahip çıkmıyor, sanıklara bir soru dahi
sormuyor. Sadece usulen orada oturuyor. Oysa Cumhuriyet Savcısı, kamusal bir görevi yerine
getiriyor. Bu sorumluluktan kaçamaz.”
Cumhuriyet Savcısının toplumsal bir görev yaptığına da dikkat çeken Tanal, “Bu kamusal ve
toplumsal görev nedeniyle sanıkların o iddianame karşısında silkelenmesi lazım. Nasıl silkelenmesi
lazım? Hukuk içerisinde kalarak silkelenmesi lazım. Çapraz sorguyla silkelenmesi lazım iken
Cumhuriyet Savcısı soru dahi sormuyor. Ceza Muhakeme Kanunu 201’inci maddesi uyarınca da
doğrudan çapraz sorgu yöntemi burada maalesef ihlal ediliyor. Buradaki avukatların bu duruma çok güzel bir sözü var; biz düğmemizi başta yanlış iliklersek, sonuç da yanlış olur” değerlendirmesinde
bulundu.

“Mahkemelerin görevi çelişkileri büyütmek değil, gidermektir”
“Mahkemelerin görevi çelişkileri büyütmek değil, gidermektir” diye sözlerine devam eden Tanal, “Bir
avukat soruyor, ‘Davada yer alan tüm görüntüler tarafımıza neden teslim edilmiyor?’ diye, mahkeme
ilk başta tüm dosyaların UYAP’a yüklenemeyecek kadar büyük olduğu cevabını veriyor. Daha sonra
aynı soruyu soran farklı bir avukata ise dava görüntülerinin UYAP’ta olduğu cevabı verildi. Bu açık
şekilde çelişkidir” dedi.
“Kimin olayda dahli varsa yargılanması gerekiyor” diyen Tanal, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Hiçbir kimsenin cezasız kalmaması lazım. Eğer cezasızlık olursa farklı suçluları cesaretlendirmiş
oluruz. Biz Allah’a inandığımız gibi devletimizin yargısına da inanmak istiyoruz. Çünkü ancak bu
inançla maddi bir gerçek ortaya çıkar. Burası Muz Cumhuriyeti de değil. Burası güçlülerin de devleti
değil. Anayasamızın 2’nci maddesi uyarınca burası bir hukuk devleti olacaksa da Kültür ve Turizm
Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı personellerinin yargılanması lazım” ifadelerini
kullandı.

17-25 Aralık sürecini de hatırlatan Tanal, “Nasıl o dönem 17-25 Aralık’ta 4 tane bakanı
yargılatmadılar. Bugün de 2 bakanı yargılatmıyorlar. Ama gün gelecek bunun hesabını hep birlikte
soracağız” dedi.