Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

CHP TEKİRDAĞ VEKİLİ AYGUN’DAN “YELİZ” LAKAPLI AHMET HAMDİ ÇAMLI İÇİN SUÇ DUYURUSU:

27. DÖNEM VEKİLİ AHMET HAMDİ ÇAMLI, SUÇ İŞLİYOR:  Türk

27. DÖNEM VEKİLİ AHMET HAMDİ ÇAMLI, SUÇ İŞLİYOR:
 Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Devletin Kurum
Organlarını Aşağılama (TCK m. 301),
 Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik(TCK m. 216)
 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun
Kapsamında Atatürk’ün Hatırasına Alenen Hakaret
CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. İlhami Özcan Aygun, Cumhuriyet’e ;Kanlı 1923
darbesi; diyen eski AKP Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı hakkında; Türk
Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Devletin Kurum ve Organlarını
Aşağılama, Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik, Önderimiz Atatürk;ün
Hatırasına Alenen Hakaret suçlarını işlediği gerekçesiyle Tekirdağ Cumhuriyet
Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Aygun, “Cumhuriyetimize sahip
çıkacağız” dedi.
CHP Milletvekili Aygun, 2025/131.17 numarasıyla yaptığı suç duyurusunda;
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu iradesine ve Cumhuriyet devrimlerine yönelik
suç içerikli paylaşımlar yapıldığı vurgulandı.
Sosyal medya platformu X (Twitter) üzerinden paylaşımlar yapan 26. ve 27.
Dönem Milletvekili olan Ahmet Hamdi Çamlı’nın kamuoyunda

”YELİZ” Lakaplı Ahmet Hamdi ÇAMLI

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmişte şoförlüğünü” yapması ile
bilindiği anımsatıldı. Suç duyurusunda, şüpheli Ahmet Hamdi Çamlı’nın sosyal
medya platformu X’te “Yelizadeley” takma adıyla kullandığı sahte hesap
nedeniyle kamuoyunda “Yeliz” lakabıyla da bilindiği kaydedildi.
Suç duyurusunda; şüphelinin, 06.07.2025 tarihinde adı geçen sosyal medya
platformu üzerinden yaptığı paylaşımdaki “Kadim bir geçmişe sahip Aziz Millet
ve Büyük Devlet, kanlı 1923 darbesiyle hesaplaşmadan ve helalleşmeden, Yeni,
Terörsüz ve Büyük Devlet yolunda ilerleyemez. Bir düdük çalıp, yeni, onurlu ve
beyaz bir sayfa açılmalıdır!” ifadelerine işaret edildi.
Suç duyurusunda; şüphelinin “Türkiye Cumhuriyeti’nin resmen kurulduğu,
TBMM kararı ile saltanatın kaldırıldığı ve halk egemenliğine dayalı modern bir
devletin inşa edildiği 1923 tarihini”, ‘kanlı darbe’ olarak nitelendirdiği
vurgulanarak, şöyle devam edildi:

“Bu paylaşımda geçen 1923 darbesiyle hesaplaşmak; ve ;yeni bir sayfa açmak;
ifadeleri; mevcut anayasal düzeni tanımayan, kurucu değerleri yok sayan ve
Cumhuriyet karşıtı bir zihniyetin aleni dışavurumudur. Şüpheli, suça konu
beyanlarında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni alenen aşağılamaktadır. Bu
bağlamda, devletin anayasal yapısını, tarihsel meşruiyetini ve kurucu değerlerini
hedef alarak, halk egemenliğine dayalı Cumhuriyet rejimini ve mevcut anayasal
düzeni kanlı bir darbe olarak nitelendirmektedir. Mustafa Kemal Atatürk’ün
önderliğinde yürütülen Kurtuluş Savaşı’nı ve akabinde gerçekleşen Cumhuriyet
Devrimlerini ‘hesaplaşılması gereken’ bir dönem olarak lanse etmektedir. Son
olarak, ‘bir düdük çalıp beyaz bir sayfa açmak’ şeklindeki ifadeyle, mevcut
anayasal düzenin ortadan kaldırılması ve yerine farklı bir rejim kurulması
yönünde çağrıda bulunmaktadır. Bu kapsamda şüphelinin, Türk Ceza
Kanunu’nun 301’inci maddesinde düzenlenen Türk Milletini, Türkiye
Cumhuriyeti Devletini ve Devletin Kurum ve Organlarını Aşağılama, 216’ıncı
maddesinde düzenlenen Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik suçlarını
işlediği sabittir.
Atatürk’ün liderliğindeki Kurtuluş Mücadelesinin ve Cumhuriyet Devrimlerinin
‘kanlı’ ve ‘hesaplaşılması gereken’ bir süreç olarak tanımlanmış olmasıyla 5816
sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Kapsamında Atatürk’ün
Hatırasına Alenen Hakaret suçunun işlendiği de tartışmasızdır.
Toplumsal barışa ve anayasal düzene saldırı niteliği taşıyan bu ifadelerin, hiçbir
biçimde ifade özgürlüğü kapsamında görülebilme şansı yoktur!”
BUGÜNE KADAR SORUŞTURMA YOK!
Suç duyurusunda; “Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine ve Gazi Mustafa
Kemal Atatürk’ün manevi kişiliğine” yöneltilen bu açık saldırıya rağmen, somut
olayla ilgili bugüne kadar tek bir soruşturma dahi başlatılmadığına işaret edildi.
Bu tür ağır ve sistematik saldırıların karşılıksız kalmasının sadece bireysel
cezasızlığı değil; aynı zamanda Anayasal düzenin korumasız bırakılması
sonucunu da doğuracağını anlatan Aygun, ortaya çıkan tabloyu şöyle özetledi:
“Hukuk devleti ilkesinin gereği olan etkili soruşturma yükümlülüğü yerine
getirilmediğinde, Cumhuriyet karşıtı söylemler cesaretlenmekte; benzer fiillerin

tekrarının önü açılmaktadır. Bu sessizlik hali, kamu vicdanında derin bir
yarılmaya yol açmakta, yargıya olan güveni sarsmakta ve toplumda anayasal
düzene yönelik saldırıların yaptırımsız olduğu yönünde son derece tehlikeli bir
algı oluşturmaktadır. Beklentimiz, işbu suç duyurusuyla birlikte, şüpheli
hakkında etkin bir soruşturma yürütülmesi yönündedir.”