Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Elif Esen’den LGS 2025 skandalına ilişkin yeni soru: “MEB LGS soru yazarları, kaynak kitaplara soru mu sağlıyor?”

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Elif Esen,

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Elif Esen, 2025 yılı Liselere Geçiş Sınavı (LGS) sonuçlarıyla ilgili kamuoyunda artan adaletsizlik, veri karartma ve güvenlik zafiyeti iddialarını Meclis gündemine taşıdı. Esen, LGS 2025’te tam puan alan öğrenci sayısının neredeyse iki katına çıkmasına rağmen sınava ilişkin temel istatistiklerin Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından kamuoyuna sunulmadığına dikkat çekerek, “Ölçmeyen ama sıralayan, şeffaf olmayan ama yönlendiren bir sınav sistemiyle karşı karşıyayız” dedi.

Veri saklama mı, başarısızlığı gizleme mi?

Soru önergesinde yer verilen resmi verilere göre, 2018’de yalnızca 18 öğrenci tam puan alırken, 2025’te bu sayı 719’a yükselmiş durumda. Üstelik sınava giren öğrenci sayısı son beş yılda azalırken, tam puan sayısının artması ciddi soru işaretleri doğurdu. Esen, ayrıca MEB’in 2023 ve 2025 yıllarına ait detaylı ölçme-değerlendirme raporlarını yayınlamadığını, yalnızca sınırlı bir grafikle kamuoyunu geçiştirmeye çalıştığını belirterek şu soruyu sordu: “MEB, LGS’de ölçme ve değerlendirme sürecini neden şeffaf bir şekilde yönetmiyor? Bu durum, eğitimdeki başarısızlığı gizleme çabası mıdır?” “LGS sınav güvenliği risk altında” Esen, LGS’nin sadece sonuçlarıyla değil, sınav güvenliğiyle ilgili de ciddi iddiaların bulunduğunu vurguladı. Sosyal medyada sınavdan önce soruların sızdırıldığı yönündeki iddiaların Bakanlıkça yeterince aydınlatılamadığını belirten Esen, “Sınav güvenliği, soru kitapçığı basımından puan hesaplama aşamasına kadar her evrede risk altında. Kitapçık basımındaki gizlilik, dağıtımda görevli taşeron firmaların güvenliği, soru yazarlarının özel yayınevleriyle ilişkisi gibi çok yönlü riskler söz konusu.” açıklamasında bulundu. Esen, şu konulara dikkat çekti:

  • Puan hesaplama aşamasında veri ihlali iddiası
  • Soru yazarlarının özel yayınevlerine farklı kimliklerle soru satması
  • Taşeron firmaların sınav kitapçıklarına erken erişim ihtimali
  • 2023 verilerinin MEB tarafından kamuoyundan gizlenmesi Eğitimde başarı yok, algı yönetimi var Soru önergesinde yer alan teknik analizlerde, sınavın ayırt edicilik ve güçlük katsayılarının yıllar içinde dalgalandığı, özellikle Matematik gibi temel derslerde istikrarsızlık ve aşırı zorlayıcılık olduğu ifade edildi. “Sınav ölçmüyor, yönlendiriyor. Yerleştirme değil, algı yönetimi yapılıyor. Eğitimde gerçek başarıyı gizlemek için istatistik oyunlarına başvuruluyor.” Esen ayrıca, MEB’in “net ortalaması” yerine “doğru cevap ortalaması” yöntemine geçmesini, eğitimdeki gerilemeyi perdeleme çabası olarak nitelendirdi. Esen’den çağrı: Şeffaflık için bağımsız inceleme Basın açıklamasında Elif Esen şu çağrıyı yaptı: “Bu sınav milyonlarca çocuğun geleceğini belirliyor. O yüzden hesap sormak da sorumluluk almak da bizim görevimiz. Tüm bu veriler ışığında MEB’in bağımsız ve denetlenebilir bir sınav değerlendirme sistemi kurması, geçmiş yıllara ait tüm veri setlerini eksiksiz açıklaması ve sınav sürecindeki aktörlerin etik sorumluluğuna dair şeffaf bir mekanizma oluşturması şarttır. Bu sınavın adı güvensizliktir!”