Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, hakkında açılan soruşturma kapsamında tutuklanan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’i cezaevinde ziyaret etti.
Başkan Seçer: “Hepimiz yasalar ve anayasa karşısında eşitiz”
Başkan Seçer, ziyaretin ardından gerçekleştirdiği açıklamada Muhittin Böcek’in mesleğini ve görevini 26 yıldır kesintisiz olarak yerine getiren bir başkan olduğunu ifade ederek, “Muhittin Başkan moral olarak iyi. Ancak geçmiş dönemde yaşadığı kronik sağlık sorunları var. Şu anda hem kalp hem şeker hastalığı ile ilgili sorunlar yaşıyor. Muhittin Başkan, özellikle cezaevi sürecinden sonra, yaşananların sağlığı üzerinde olumsuz bir etki yarattığını bana anlattı” dedi.
Seçer, İstanbul Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın da bu süreçte sağlık sorunlarına maruz kaldığına dikkat çekerek, yargı sürecinin doğru ilerlemediğini belirtti. Seçer, “Hepimiz yasalar ve anayasa karşısında eşitiz. Hiçbirimizin suç işleme özgürlüğü yok. Süreçte karşı durduğumuz konulardan birisi; belediye başkanlarımıza eğer bir suç isnat ediliyorsa ve hala suçu kesin bir hükme varmamışsa, kaçma şüphesi, delil karartma şüphesi ve tanıkları etkileme imkânı yoksa tutuklamanın çok ağır bir karar olduğudur” ifadelerini kullandı.
Seçer’den hükümete çağrı: “Bir an önce bu yanlıştan dönülmesi lazım”
Seçer, belediye başkanlarının suçları kesinleşmeden tutuklu yargılanmalarının hukuk ilkelerine aykırı olduğunu vurgulayarak, “Bu insanların sağlık sorunları var. Belediye başkanları belli yaşa gelmiş kişilerdir. Bu süreç, bir işkenceye, eziyete dönüşüyor. Bir an önce bu yanlıştan dönülmesi lazım” diye konuştu.
“Bir başkasına isnat edilen suç yüzünden, başka biri tutuklanamaz”
Seçer, “Başkanlarımızın tutukluluk hali kaldırılsın. Millet iradesinin tecelli ettiği seçimlerde çıkan başkanlarımız, görevlerinin başına dönsün ve görevini yapsın. Biz, bunu istiyoruz ve bunu arzu ediyoruz” dedi. Seçer, Böcek’in tutuklu yargılandığı suçların içerisinde kendisi ile ilgili olmayan konuların bulunduğunu sözlerine ekleyerek, “Kendisine isnat edilen suçlara baktığınız zaman, kendisinin ilgisinin olmadığı bazı suçlarla bugün cezaevinde tutuluyor. Hukukta temel bir prensip vardır; ‘Suçun şahsiliği’ ilkesi. Bir başkasının yaptığı suç ya da bir başkasına isnat edilen suç yüzünden, başka bir insan tutuklanamaz ve cezalandırılamaz. Doğal olarak bu çelişkiyi ortadan kaldırmak ve başkanımızın tutukluluk halini ortadan kaldırmak lazım” dedi.
“Bu operasyonlar hukuki değil; siyasi bir süreç”
Seçer, birçok siyasi ismin hukuki yollarla değil siyasi operasyonlarla tutuklu yargılandığını ifade ederek, “Tabi ki soruşturma devam edebilir, bunda bir beis yok. Ancak hepimiz biliyoruz sadece Muhittin başkanımız değil; son operasyonda Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız Zeydan Karalar, Adıyaman Belediye Başkanımız Abdurrahman Tutdere ve Antalya Büyükşehir Belediye şu anda cezaevinde, Abdurrahman Başkan da ev hapsinde. Daha önce tutuklanan çok sayıda belediye başkanımız, belediye bürokratımız ve CHP’li siyasetçiler birbirine benzer bazı gerekçelerle ve hukuk dışı yollarla cezaevinde tutuluyorlar. Bu operasyonlar hukuki süreç değil; siyasi bir süreç” diye konuştu.
“Umut ediyorum; bu süreci yönetenler Türkiye’ye ne kadar zarar verdiklerini fark ederler”
Milletin iradesine, birliğine ve beraberliğine zarar verilen bir süreçten geçildiğini belirten Seçer, “Umut ediyorum, bu emri verenler, bu süreci başlatan ve yönetenler Türkiye’ye ne kadar zarar verdiklerinin farkında olurlar. Türkiye’nin demokrasisine, hukuk devleti anlayışına, barışına, birliğine, beraberliğine ve aslında kendilerine de ne kadar zarar verdiklerini fark ederler. Umuyoruz, bir an önce bu süreç sona erer. Türkiye hukuk açısından da normalleşir ve herkes işine gücüne bakar” ifadelerine yer verdi.
“Gelecek günler bugünlerden çok daha güzel olacak”
Seçer açıklamasını, süregelen bu hukuksuz sürecin son bulması temennisinde bulunarak, “Türkiye’nin çok çalışmaya ihtiyacı var, Türkiye’de ekonomik ve sosyal sorunlar var. Şu anda Türkiye’nin barış sürecini konuşuyoruz. Umuyoruz ki artık sadece bu çalışmalara enerjimizi harcarız ve diyoruz ki; gelecek günler bugünlerden çok daha güzel olacak” sözleri ile sona erdirdi.