CHP’nin 137 milletvekili 81 ilde heyetler halinde halkla buluşuyor, sokak sokak gezip hem vatandaşın derdini dinliyor hem de 19 Mart’ta Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanışı ile başlayan süreci anlatıyorlar.
CHP Genel Merkezi’nin görevlendirmesi kapsamında CHP Bartın Milletvekili Av.Aysu Bankoğlu, CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, CHP Amasya Milletvekili Reşat Karagöz ve CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Av.Deniz Çakır ile birlikte Kastamonu’daydı. Heyet çalışmalarına CHP Kastamonu İl Başkanlığı’na yaptığı ziyaret ile başladı. İl Başkanı Dilek İlke Karabacak, il yöneticileri ve üyeleri ile yapılan toplantının ardından heyet Kastamonu’daki temaslarına başladı. Salı Pazarı’nda ve Taşköprü’de esnaf ve vatandaşlarla bir araya gelen CHP’liler ertesi gün İnebolu ve Cide’de hem sorun ve şikayetleri dinlediler hem de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundular. Heyet başkanı Aysu Bankoğlu basına yaptığı açıklamada “Her köşesi birbirinden güzel ülkemiz 19 Mart’tan beri her bakımdan alev alev. Göz göre göre ormanlarımız yanıyor, geçtiğimiz yıllarda yaşanan felaketler tekrar ediyor. Köyler, ekinler, hayvanlar yok oluyor. İnsanlar evsiz, işsiz, aşsız kalıyor, gece görüşlü yangın uçağı almayı düşünmeyen hükümet israfa tam gaz ediyor. Adaletsizliğin zirve yaptığı, ekonomik buhranın kiralardan sofralara, emekçilerden esnafa kadar herkesi kırıp geçirdiği, yeni doğan çetesinden sınav yolsuzluklarına, yargıda yaşananlardan sahte diplomalara kadar her türlü çürümüşlükle hükümetin foyaları her gün ortaya dökülmeye devam ediyor. Millet bıkmış, usanmış. Herkes diyor kiartık yeter gitsinler.” sözleriyle hükümeti eleştirdi.
Bankoğlu yaptıkları görüşmeler neticesinde nüfusu 400 bin kişi olan, dağı, taşı, denizi, ormanı ile bereketli bir coğrafyaya sahip olan Kastamonu’nun hak ettikleri refaha kavuşamadıklarını söyledi. Bankoğlu “Kastamonu verimli toprakları, doğa harikası Küre Dağları, denizi ve kültürel değerleriyle çok kıymetli bir kentimiz. Her yerinden bereket fışkırıyor. Ama esnaf da vatandaş da bir türlü düzelmeyen ve gittikçe kötüye giden ekonomiden dolayı isyan ediyorlar. Biz kimin hangi partiye oy verdiğinden önce milletin derdini öğrenip, yapılan yanlışları ve çözüm önerilerimizi anlatmak için sahadayız. Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu ile başlayan ve partimizin tüm belediyelerine yapılan hukuksuz uygulamalar ve siyasi darbe adalet duygusu, vicdanı olan herkesi rahatsız etmiş durumda. Dediğim gibi vatandaşlarımızın parti göz etmeksizin sergiledikleri sağduyu çok önemli ve değerli. Çünkü adalet herkese lazım. Açlık sınırının 26 bin lirayı geçtiği, asgari ücretin 22 bin lirada kaldığı, emekliye yüzde 16 artış yapıldığı yani en düşük emekli maaşının 17 bin liraya bile erişemediği bir ülkede çözüm süreci diye bizi uyutuyorlar diyerek hükümetin önceliğinin koltuk derdi olduğunu dile getiriyorlar. Kahvede oturan amcanın ikinci çay içecek ya da torununa harçlık verecek parasının olmaması AKP hükümetinin utancıdır. Dünyanın en iyi sarımsağının yetiştiği topraklarda gübrenin, mazotun fahiş fiyatları çiftçinin belini büküp yarı aç yaşamasına sebep oluyorsa AKP bu utancı yaşamalıdır.” dedi.
Milletvekilleri ve beraberindeki parti örgütü beyaz altın denilen sarımsağın kalesi Taşköprü’de de üretici, esnaf ve yurttaşlarla bir araya geldi. Bankoğlu mazot ve gübre desteği olmadan çiftçinin iki yakasının bir araya gelmeyeceğini söyledi. Bankoğlu “Türk lirasının değeri bu kadar düşmüşken ve satın alma gücü diye bir şey artık yokken hükümetin derdi CHP’yi karıştırmak. Herkes AKP’nin çirkin oyunlarını izliyor. CHP belediyelerine ilişkin cesurca ve ahlaklı biçimde adaletli karar veren hakimleri sürerek istifaya zorladıklarını izliyorlar.
Madenler ekonomik hareketlilik değil zehir vaat ediyor!
Bankoğlu Kastamonu’daki ikinci günlerinde sözlerine bölgede ciddi rahatsızlık yarattığını söylediği AKP’nin Cengiz Holding gibi yandaş firmaları kayırmasını eleştirerek devam etti. CHP’li vekil “Hükümet 23 yıldır kentin turizmden kalkınması için plaj bile yapmamış. Halkın yararlandığı, balık tuttuğu, denize girdiği liman da Cengiz’e verilmiş. Holding babasının malı gibi limanın etrafını çevirip kapatmış, halk bakakalmış. Küre Dağları’nı turizmle canlandırmak yerine can dostu Cengiz Holding’in kazıp bakır madeni çıkartma derdine düştüğünü biliyoruz. Kastamonulular bir boru hattı ile İnebolu’ya bakır taşındığını, burada sudan ayrıştırılıp serilip kurutulduktan sonra bıraktıkları atıkların denizi ve suları mahvedeceğini, toprağa geçen zehrin de şehre hastalık saçacağını biliyorlar. Yüzlerce yıldır pirinç ve çeltik ile geçinenlere zehirli su ve toprak vaat ediliyor. Kısacası gelecek nesiller açlığa ve hastalıklara hatta ölümemahkum ediliyor. Rant olsa hükümet arıtmayı da yapardı, her şeyi de yapardı diyorlar. Öyle ki pirinç üretimi için Gökçeağaç Göleti yapacağız diye millet kandırıp 3 ihale yapılıp projenin yattığını söylüyorlar. Ne yazık ki en çok söyledikleri şey “kandırıldık! CHP olarak halkın öncelikli olduğu, şeffaf, hesap veren, hukuk kurallarına saygılı bir yönetim ile büyük temizlik yapmaya geliyoruz” açıklaması ile sözlerini noktaladı.
Kastamonu cezalandırılıyor!
Kastamonunun turizm desteği verilmeyen, çiftçisi desteklenmeyen, yandaş firmalara rantın yolu açılarak denizi, suyu, toprağı zehirlenen, hastanesinde doktor dahi bulunmayan bir kent haline getirilen bir kent olduğunu söyleyen Aysu Bankoğlu bu gidişata son yerel seçimlerde kırmızı kart gösteren Kastamonuluların AKP hükümeti tarafından cezalandırıldığını belirtti. Bugüne kadar her türlü ötekileştirmeyi sineye çeken Kastamonu halkının çözüm süreci denilerek kandırılmasının şehirde büyük tepkiye yol açtığını ve AKP-MHP seçmeninin dahi bu yapılanları affetmediğini, ilk seçimde gereken dersi en sert şekilde vereceklerini ifade etti.