Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Aras: “3-5 yıllık rezerv uğruna Muğlamızın her köşesi talan edilmek isteniyor”
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, ”Geçici heveslerle, bir anlık menfaatlerle, 3-5 yıllık rezerv uğruna Muğlamızın her köşesi talan edilmek isteniyor. Ormanlarımız, zeytinliklerimiz, koylarımız, kıyılarımız, kamu arazilerimiz, her yer bir avuç rantçının, bir avuç menfaatçinin gözlerini diktiği alanlar haline gelmiş” dedi.
Türkiye’nin 30 ilinden gelen köylülerin oluşturduğu “Toprağımızı Vermiyoruz Platformu”, zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasına izin veren düzenlemeyi protesto etmek için Muğla’da “Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz, Toprağımızı Vermiyoruz” mitingi düzenledi.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Aras, mitingde yaptığı konuşmada, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na selam göndererek, Türkiye’nin her köşesinde canla başla mücadele veren herkese şükranlarını sunduğunu belirtti.
Aras, “Çünkü bedel ödenmeden bu karanlık güçlerle mücadele etmek maalesef olası değil. Elbet birileri bedel ödüyor. Bugün Silivri’nin karanlık zindanlarında yatan Ekrem İmamoğlu ve arkadaşları da aynı bedeli ödüyorlar. Onlara da buradan selam olsun” dedi.
Aras, konuşmasına şöyle devam etti:
”Her şeyin başında demokrasi var. Demokrasi yoksa, özgürlükler yoksa, kişisel hak ve hürriyetler yoksa hiçbir şeyi savunamayız. Ne toprağımızı savunabiliriz ne yaşamı ne geleceğimizi savunabiliriz. O yüzden bu birlikteliğin demokrasi mücadelesi, insan hakları mücadelesi ve özgürlükler mücadelesi olduğunu da hepimiz bilmek durumundayız.
”3-5 yıllık rezerv uğruna Muğlamızın her köşesi talan edilmek isteniyor”
Anadolumuzun her köşesi çok kıymetli. Tabii ki biz her köşesiyle Fethiye’den Bodrum’a kadar tarihiyle, kültürüyle, doğasıyla, güzel insanlarıyla, tarımsal üretimiyle, her şeyiyle bir dünya mirası olan Muğlamızda yaşamaktan çok mutluyuz. Ancak bu güzellik maalesef bazıları tarafından yok edilmek isteniyor. Binlerce yıldır, antik çağlardan beri bu topraklar tarımla, üretimle, sanatla, kültürle var olmuş. Bugün de Muğlamız, Türkiye’nin bacasız sanayisi turizmin en önemli merkezlerinden biridir. Ancak geçici heveslerle, bir anlık menfaatlerle, 3-5 yıllık rezerv uğruna Muğlamızın her köşesi talan edilmek isteniyor. Ormanlarımız, zeytinliklerimiz, koylarımız, kıyılarımız, kamu arazilerimiz, her yer bir avuç rantçının, bir avuç menfaatçinin gözlerini diktiği alanlar haline gelmiş.
”Zeytine taşınabilir bir meta gözüyle bakamazsınız”
Bugün Muğlamızda bu mücadeleyi veren; Akbelen’den, İkizköy’den, Turgut’a kadar; bugün Fethiye’den Seydikemer’e, Kavaklıdere’ye kadar milyonlarca insan var. Bizler bir avuç rantçıya karşı milyonlarız. Hep beraber direneceğiz. Zeytin Anadolu topraklarının bekçisidir. Binlerce yıldır onlarca, yüzlerce kavim geldi geçti. O zeytin ağaçları orada duruyor. Bugün yapılanı inanın Büyük İskender Anadolu’yu istila ederken yapmadı. Zeytin ağaçları binlerce yıllık tarihin, kültürün şahitleridir. Siz zeytine taşınabilir bir meta gözüyle bakamazsınız. Zeytin, kamyon kasalarına kepçelerle sökülüp yüklenip götürülebilecek bir eşya değildir. Hele hele tam da hasat zamanında. Bir yasa çıkardınız, lanet olsun. Ama tam da hasat zamanında, üzerinde meyveleriyle, yani karnında bebeğiyle bir anne. O bir anne. Sen onu alıp kolunu dalını budayıp nereye götürüyorsun be adam, be kendini bilmez?
”Bu hainler zeytin söken olarak tarihe geçecekler”
Bizim atalarımız zeytin dikerdi, bu hainler zeytin söken olarak tarihe geçecekler. Benim bir lafım da bu vatan hainlerine payanda olan hemşehrilerimedir. Hemşehrilerim, bu mücadele bir avuç insanla olmaz. Bir anlık menfaat uğruna o adamların yalanlarına inanmayınız. Sizleri kullanıyorlar, sizleri istismar ediyorlar. Buna alet olan muhtarlar var. Topraklarını bu hainlere satan köylüler var. Satmayın. Atalarınızın size bıraktığı, göz nuruyla diktiği zeytinlikleri, tarım alanlarınızı bu adamlara satmayın, direnmelisiniz. Size yaşama hakkı tanımayacaklar. Bugün bir dönüm zeytinlikte Karacahisar’da, İkizköy’de dönüm zeytinlikte insanlar hem zeytinyağı hem zeytinini çıkarıyor hem ineğini besliyor; yoğurdunu, sütünü, peynirini, yumurtasını alıyor. Hem bir bostan yapıyor; domatesini, patlıcanını, biberini yetiştiriyor. Onları satarak çocuklarını okutuyor. Bugün bir dönüm tarımsal arazi veya zeytinlik için verdikleri parayla, ki bugün 250-300 bin, hadi bilemedim 500 bin olsun, siz Milas’ta, Yatağan’da kentte bir yıl kirada oturamazsınız. Bunu düşünün. Buna izin vermeyin.
”Duyun bu meydanların sesini”
İklim krizinin etkilerinden, küresel ısınmanın etkilerinden en fazla zarar gören bölge Batı Akdeniz bölgesidir. İçinde Muğlamız da var. Akarsularımız, barajlarımız kuruyor. Yeraltı sularımız çekiliyor, yok oluyor. Bir taraftan da bu suları yok edecek, bunun gibi yasaları iktidar gözünü kırpmadan çıkartıyor. Bugün 37 bin hektar, yani 370 bin dönüm; yani 5’er dönümden bir aileye düşerse 70 bin aile demektir, 70 bin aile bir fayda için bin faydadan vazgeçemezsiniz. Bu kadar vicdansızlık olmaz. Bugün 70 bin aileye bakan, çocuğunu okutan, geleceğini hazırlayan zeytinliklerimiz işte rant uğruna, kısa vadeli bir rezerv uğruna yok ediliyor. Yani binlerce yıllık kültürümüz ve binlerce yıllık geleceğimiz işte bunlara peşkeş çekiliyor. Buna hepimiz ‘Hayır’ diyoruz. ‘Olmayacak’ diyoruz. ‘Yapamayacaksınız’ diyoruz. ‘Yaptırmayacağız’ diyoruz. Burada toplanan on binler sizlere itiraz ediyor. Duyun bu meydanların sesini.”