Erhan Adem: “12 Bin Örgüt Var, Ama Çiftçinin Hâlâ Sesi Yok, Tarımda Sayı Çok, Etki Yok!”
CHP Tarım ve Orman Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıkladığı 2024 yılı tarımsal amaçlı örgütler istatistiklerini değerlendirdi. Adem, “Ortada kâğıt üzerinde 12 bini aşkın örgüt var ama çiftçinin sorununu çözen, pazarlık gücünü artıran, üreticinin alın terini koruyan etkili bir yapı yok. Bu tablo, iktidarın tarımda örgütlenmeyi sadece rakamlarla süslemeye çalıştığını, sahada gerçek bir fayda yaratamadığını gösteriyor” dedi.
Yazılı Açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, 2024 yılı itibarıyla ülkemizde toplam 12 bin 130 tarımsal amaçlı örgüt bulunuyor. Bunların 9 bin 442’si kooperatif, 789’u üretici birliği, 1.899’u ise sulama kooperatifi olarak kayıtlı. Kâğıt üzerinde bakıldığında çiftçi güçlü bir örgütlenme ağına sahip gibi görünüyor. Ancak gerçek tablo bunun tam tersini söylüyor. 12 bini aşkın örgütten yalnızca 105’inin ‘1. derece örgüt belgesi’ alabildiği açıklanıyor. Yani onca kooperatif, onca birlik var ama sadece yüzde 1’i etkinlik, şeffaflık ve kalite kriterlerini karşılayabiliyor. Bu, örgütlenme yapısının dağınıklığını, yetersizliğini ve çiftçinin sesini yükseltemediğini gözler önüne seriyor.
İktidar, rakamlarla süslenmiş bir tabloyla övünüyor. Ama sahada üretici hâlâ tüccarın insafına terk ediliyor. Pazarlık gücü olmayan çiftçi, ürününü maliyetin altında satmak zorunda kalıyor. Tarımsal amaçlı örgütler kâğıt üzerinde çok, ama çiftçiye alım gücü, pazarlama desteği, fiyat istikrarı sağlamakta yok. Kooperatifler dağınık, üretici birlikleri etkisiz, sulama birlikleri ise çoğu yerde altyapısız. Böyle bir yapının çiftçiye gerçek fayda sağlaması mümkün değil.
Türkiye’de tarımsal örgütlerin çokluğu, bir başarı değil, tam tersine plansızlığın göstergesidir. Aynı bölgede onlarca küçük kooperatif kuruluyor, her biri kendi yağıyla kavrulmaya çalışıyor ama birleşip güç oluşturamıyor. Oysa Avrupa’da birkaç güçlü birlik, hem çiftçiye alım garantisi veriyor hem de pazarda fiyatı belirliyor. Bizde ise çiftçi örgütleri sadece tabelada var, üreticinin kaderini değiştirecek güce sahip değiller.
Bugün üreticimiz örgütlü görünüyor ama aslında yapayalnız. Mazot, gübre, yem, ilaç fiyatları altında ezilen çiftçiyi koruyacak, ürününü değerinde satmasını sağlayacak güçlü bir mekanizma yok. Bakanlığın açıkladığı tablo bize şunu söylüyor: Çiftçi örgütlü değil, sahipsizdir. İktidar çiftçiyi örgütlendiriyoruz diyor ama gerçekte çiftçiyi yalnız bırakıyor.
Olması gereken tarımsal örgütlenmede sayı değil kalite. On binlerce tabela kooperatifi değil, çiftçinin hakkını koruyan, piyasada söz sahibi olan güçlü yapılar istiyoruz. Bunun için kooperatiflerin ve birliklerin birleştirilmesi, ölçek ekonomisiyle güçlenmesi ve devletin bu yapıları aktif biçimde desteklemesi şarttır. Çiftçi ancak birlikte olursa güçlü olur. Biz, tarımda örgütlenmeyi siyasetin değil, üreticinin çıkarına göre yeniden inşa edeceğiz.”