Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Erhan Adem: “Sayın Bakan, Bütün Dünyada Don ve Kuraklık Var Ama Bu Pahalılık Yalnızca Türkiye’de Var!”

Erhan Adem: “Sayın Bakan, Bütün Dünyada Don ve Kuraklık Var

Erhan Adem: “Sayın Bakan, Bütün Dünyada Don ve Kuraklık Var Ama Bu Pahalılık Yalnızca Türkiye’de Var!”

Tarım ve Orman Politikalarından Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, TÜİK’in açıkladığı Eylül ayı gıda enflasyon verilerine dair açıklamalarda bulundu. Adem, özellikle gıda ve konut enflasyonundaki fahiş artışa dikkat çekerek, “Sayın Bakan Şimşek çıkıp her seferinde donu, kuraklığı bahane ediyor. Bütün dünyada don oluyor, bütün dünyada kuraklık yaşanıyor. Ama bütün dünyada gıda enflasyonu düşerken, Türkiye’de yükseliyor. Avrupa’da gıda enflasyonu çift haneli olan tek bir ülke yok. Bizim soframızda ise yangın var” dedi.

Yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“TÜİK’in Eylül ayı enflasyon verileri halkın yaşadığı ağır tabloyu bir kez daha ortaya koydu. TÜFE yıllık yüzde 33,29, gıda fiyatları yüzde 36,06, konut yüzde 51,36 arttı. 143 temel harcama grubundan 113’ünde fiyat yükseldi. Bu rakamlar, vatandaşın cüzdanında ve mutfağında yaşadığı gerçeğin TÜİK tablolarına yansımasından başka bir şey değildir.

Sayın Bakan Şimşek, çıkıp ‘don oldu, kuraklık vurdu’ diyerek sorumluluğu doğa olaylarına atıyor. Peki soruyorum: Avrupa’da da don oluyor, kuraklık yaşanıyor. Ama Avrupa Birliği ortalama enflasyonu yüzde 2 seviyelerinde. Bizde yüzde 33. Avrupa’da gıda enflasyonu çift haneli olan ülke yok, bizde ise gıdada yüzde 36. Bunun adı kötü yönetimdir, beceriksizliktir.

Tarlada 5 liraya satılan ürünün pazarda 100 liraya çıkması doğa olayı değil, bir yönetim sorunudur. Çiftçi alın terinin karşılığını alamazken, tüketici sofrasına ekmek götüremiyorsa, arada rantçılar kazanıyorsa, bu ülkeyi yönetenlerin yanlış politikalarının sonucudur.

Konut fiyatları yüzde 51 artmış. Halk için barınma artık en büyük krize dönüşmüş. İnsanlar maaşının yarısını kiraya, diğer yarısını mutfağa harcamak zorunda kalıyor. Eğitimde yıllık artış yüzde 66’yı bulmuş. Çocuğunu okutmak, bir aile için lüks haline gelmiş. Bunların hiçbiri donla, kuraklıkla açıklanamaz. Bunların tek açıklaması kötü yönetimdir.

Üretici fiyat endeksi yüzde 26 artarken, tüketici fiyatları yüzde 33’ü aşmış durumda. Yani üretim maliyetinin üzerine eklenen fahiş aracılık ve denetimsizlik yükü, vatandaşı daha da ezmektedir. Bu tablo fırsatçılığın, tekellerin ve denetimsizliğin bir sonucudur.

Artık halk TÜİK’in rakamlarına değil, pazarda elindeki çantaya, markette ödediği faturalara bakıyor. Vatandaş karnını doyuramıyorsa, kirada barınamıyorsa, çocuğunu okutamıyorsa, sizin pembe tablolarınız hiçbir anlam ifade etmiyor.

Türkiye’nin en büyük sorunu don, kuraklık ya da dış güçler değildir. Türkiye’nin en büyük sorunu, halktan kopuk, üreticiyi unutan, bilimi yok sayan bir yönetim anlayışıdır. Halkımız açlık sınırında yaşarken, iktidar rakamlarla oynamaya devam ediyor. Biz bu tabloyu kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.”