Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Özgür Özel: “Bırakın Kent Lokantaları, Kreşler, Yurtlar Açmaya Devam Edelim”

Özgür Özel: “Bırakın Kent Lokantaları, Kreşler, Yurtlar Açmaya Devam Edelim”

Özgür Özel: “Bırakın Kent Lokantaları, Kreşler, Yurtlar Açmaya Devam Edelim”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Çankaya Belediyesi’nin hizmete sunduğu Atatürk Sanat Merkezi’nin açılışına katıldı. Burada konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, “Sayın Genel Başkanlarım, çok değerli konuklar, Çankaya Belediyesi’nin değerli emekçileri hepinizi şahsım adına saygı ile selamlıyorum. Değerli ağabeyim, birlikte uzun süre görevler yaptığımız, önce Grup Başkanvekilliğinde mevkidaş olduğumuz, sonra partilerimizin Genel Başkanlığında buluştuğumuz, her zaman nezaketi ve zarafetiyle bizleri onurlandıran değerli Genel Başkanım Müsavat Dervişoğlu’nu ve İYİ Parti ailesini saygı ile selamlıyorum. Hoş geldiniz. Tüm muhalefet partilerinin değerli il başkanlarına, ilçe başkanlarına, yöneticilerine saygılarımı sunuyorum” dedi. Özgür Özel, şunları söyledi:

“BAŞKANLARIMIZA TUTUMLARI İÇİN AYRI AYRI TEŞEKKÜR EDİYORUM”
“Bugün Başkent Ankara’nın kalbindeyiz, Çankaya’dayız. Cumhuriyet’in yüceldiği bu ilçeye yakışır, çok değerli bir hizmetin açılış töreni için bir aradayız. Çankaya, Türkiye’nin kalbinin attığı yerdir. Her zaman vurguluyorum, Çankaya, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, ilk Meclis’e, ikinci Meclis’e, mevcut Meclisimize, Atatürk’ümüzün Çankaya Köşkü’ne, partilerimizin Genel Merkezlerine, bakanlıklara ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgahına ev sahipliği yapan bir yerdir. O yüzden Cumhuriyet Halk Partililer gece gözlerini yumduklarında, Ankaralılar gece gözlerini yumduklarında, buraları emin ellere emanet ettiklerinden emin olmak isterler. Bugün burada bir birliktelik var. Siyasette bazen şöyle şeyler yaşanıyor; Daha önceki başkanın başlattığı bir iş biter, adını bile anmazlar. Bugün böyle olmamış, Sayın Başkan, projeyi ortaya koyan, başlatan, ilerleten, kendinden önceki başkanı davet etmiş. Daha önceki başkan adaylaşmadı diye küser, davet alsa da gitmez. Öyle olmamış. Başkanımız kalkmış, gelmiş, burayı şereflendirmiş. Çankaya’ya hizmet ettiği dönemde bu binayla ilgili heyecanını gördüğüm, bu binanın ilerlemesinde büyük emekleri olan sevgili Alper Taşdelen’e ve bir bayrak yarışıyla kendinden genç bir belediye başkanına bayrağı teslim etti, o bayrağı alıp ağabeyi gibi başarıyla taşıyan değerli kardeşim Hüseyin Can Güner’e bu tutumları için ayrı ayrı yürekten teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar.”

“MİLLETİN TAKDİRİ DEVAM EDİYOR”
“Gerçekten muazzam bir eser Atatürk Sanat Merkezi. Ankara’nın çok hak ettiği, Mansur Başkan’ın dediği gibi her bulunan arsayı gökdelenlere açma telaşından dolayı ihmal edilmiş, bir eksikliğin ortadan kaldırıldığı bir merkezin açılışındayız. 22 bin 500 metrekarelik bir alan üzerine inşa edilen, 500 kişilik ve 1000 kişilik amaca uygun iki tane harikulade salonu olan, bundan sonra opera denince, bale denince, konser denince, tiyatro etkinliği denince; bu kente uygun şekilde buna ev sahipliğini taşıyabilecek olan muhteşem bir eseri bizlere kazandırdılar. Bundan dolayı büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Tabii diğer taraftan Cumhuriyet Halk Partili belediyeler önemli işler yapmaya başladıkları görülüp, bununla ilgili memnuniyet bariz şekilde ölçüldüğünde ilk önce silkelenmelerine yönelik bir talimat verilmişti. SGK borçları, vergi borçları faiziyle bir kerede hemen. Yeter ki hizmetler aksasın, memnuniyet oranları düşsün. Bu konuda bir yandan birçok belediyemizde o silkelemede amaçlarına ulaştılar. Ama rakamlar, vatandaşın bir şey aksıyorsa neden aksadığının gerçek sebebini biliyor oluşu, belediye başkanlarımızın büyük bir beceriyle mali disipline önem vermeleri, kaynak yaratmaları, tasarruf edip israftan kısıp hizmete yoğunlaşmalarıyla birlikte bu konuda başarılı olamadılar ve vatandaşın, milletin takdiri devam ediyor.”

“BİR PERİŞANLIK BELGESİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
“Diğer taraftan malum belediye başkanlarımıza, Cumhuriyet Halk Partisi belediyeciliğine yönelik inanılmaz bir itibarsızlaştırma, bir iftira kampanyası, neredeyse bir yılını dolduracak. Geçen sene 2 Ekim günü Anayasa’ya aykırı bir şekilde bakan yardımcılığı gibi fevkalade siyasi bir görevdeyken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına atanan kişi 9 Ekim’de görevine başladı. 30 Ekim’de Esenyurt Belediyesini, Türkiye’nin en büyük belediyesini, nüfusu en kalabalık ilçe belediyesini gözaltına alarak, tutuklayarak, kayyım atayarak bir süreci başlattılar. Ardından Beşiktaş Belediyesine yapılan operasyon neticesinde 16 belediye başkanımızın tutuklu olduğu bir sürecin içindeydik. Bu süreç boyunca her gün Anadolu Ajansı’ndan, TRT’den, yandaş basından merkez medyaya kadar çeşit çeşit iftiralarla muhatap olduk. Biz bunları yalanlamaktan, çürütmekten, söyleyenleri mahcup etmekten yorulmadık, onlar yenilerini dile getirmekten yorulmadılar. En nihayetinde aylardır ‘İddianameleri bekliyoruz. İddianameler gelsin’ dedik. Bu konuda zaten muhalefet liderlerinin, bilhassa Müsavat Başkanımızın, diğer muhalefet liderlerinin adil yargılanma hakkına yaptıkları vurgu, tutuksuz yargılama noktalarında yapmış oldukları, kullandıkları ifadeler, bir an önce iddianamelerin yazılması konusunda neredeyse Sayın Erdoğan dışında tüm liderlerin yapmış olduğu açıklamalar, birilerine ‘Eylül ayının başında iddianame çıkacak’ dedirtmişti. Nihayet bu akşam mesai bittikten sonra yargıdan sorumlu, yargıyı takip eden muhabirlerin kendi kurumlarına gitmeleri, bilgi notlarının ulaşmasıyla beraber nihayet iddianame ortaya çıktı. Yaz boyunca, aylardır söylediğimiz, ‘İpe sapa gelmez bütün iftiranameleri bir araya getiremiyorsunuz’ dediğimiz meselenin ne kadar gerçek olduğu, bir torbanın içine ilgili ilgisiz, birbiriyle neden sonuç ilişkileri kurulamayan, kanıtlardan mahrum ve iddiaların havada kaldığı 500 sayfaya yakın bir perişanlık belgesiyle karşı karşıyayız.”

“SAVUNMALAR OLACAK, İFTİRALAR ÇÖKECEK”
“Tam da bunu söylüyorduk. ‘Yargılanmamak için değil, yargılanmak için şu iddianameyi bir ortaya koyun bakalım’ diyorduk. Bin felaketi İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait çok daha tutarsızı, çok daha boşunun, çok daha perişanın çıkacağına olan inancımla, bugün çıkmış iddianamede ne görüyorum? Koca bir suçlanan kişi, yapmadığı kalmamış ama itirafçı olmuş. Örgüt kurmuş dışarıda. Güya o örgütte birlikte suç işlediğini iddia ve iftira ettiği kişilerin hepsi içeride. Kendisi hakkında dünya kadar şey yazıyor, serbestçe geziyor. Ama Adıyaman Belediye Başkanı bir satır, Adana Belediye Başkanı bir satır, Seyhan Belediye Başkanı bir satır, Ceyhan Belediye Başkanı bir satır. Bir de ne işleri var bunların İstanbul’da? Bu işlerin yeri, kendi memleketleridir. Onu orada tutabilmek için suçlamanın türünü değiştirmeler falan büyük bir tutarsızlık. Karşımızda adeta tel tel dökülen bir iddianameyi işte bir saat önce görebildik. Şimdi bu vakitten sonra yargılama evresinde geçiliyor. Deliller tartışılacak, savunmalar olacak. İftiralar çökecek, iftiracılar bakalım bu sözlerini nasıl arkasında duracaklar? Sadece ‘Özgürlük karşılığında şunu imzala, çık’ dediklerini nasıl bir arada tutacaklar hepsini görüyoruz. Ama her şey bir yana bu işin bahanesi kalmamıştır. Bütün deliller toplanmıştır, iddianame yazılmıştır. Tutuksuz yargılama esastır. Kimsenin kaçacağı bir yer yoktur. Bıraktığınızda Zeydan Karalar’ın koşa koşa gideceği yer, Adana’ya hizmet etmektir; Ceyhan’a, Seyhan’a hizmet etmektir. Bütün deliller toplandıktan sonra neredeyse bir yıldır bu dosyadan değil, esas olarak kayyım dosyasından tutuklu olup konjonktür gereği oradan tutukluluğu kaldırılırken buradan yedekleme için içeriye sokulan Ahmet Özer hakkında iddia ortadadır. Belediye oradadır, Esenyurt hizmet beklemektedir. Tensiple birlikte tahliye ve tutuksuz yargılama adaletin, vicdanın, ahlakın gereğidir. Tüm belediye başkanlarımız için en çok suçlamayı üzerine yönelttikleri Rıza Akpolat’a, buradan tutuklanıp bir şey bulamayıp başka dosyalara gönderildiği anlaşılan gencecik arkadaşlarımıza tutuksuz yargılama bekliyoruz. Hodri meydan. Orada iddialar ortaya konulacak, savunmaları yapılacak, deliller tartışılacak. Eğer yüce heyet suçlu bulsa bile kesinleşmeyecek; İstinaf’a gidecek, Yargıtay’a gidecek. Bir yıldır yapılan zulüm durmalı. Yargılama yapılmalı, beraat eden etmeli. Burada artık daha fazla Mussolini’nin ön infaz yöntemiyle bu tutukluluklar sürdürülmemelidir.”

“BAŞARILARINDAN, BAŞARACAKLARINDAN KORKUYORLAR”
“Bu açılış sırasında bunları ifade etmek istedim. Konu çok sıcak. Bırakın kent lokantaları, kreşler, öğrenci yurtları açmaya devam edelim. ‘Bu suçladığınız arkadaşlar görevde yokken İstanbul’da kaç tane kreş vardı?’ desem, buradan bir sürü tahmin gelir ama hiçbiri doğru olmaz. Çünkü, sıfır; hiç yoktu. Şu anda biz tüm Türkiye’de kreş sayımızı 770’e çıkardık. Tüm Türkiye’de öğrenci yurdu sayımızı 75’e çıkardık. İstanbul’da sıfır olan sayı, 18’e çıktı. Ankara’da yurt yapmak yerine fevkalade yaratıcı formüllerle kendisine başvuran yükseköğretim öğrencilerinin en doğru şekilde barınma sorunu çözen Mansur Yavaş örneği, Türkiye’nin önündedir. Herkese bir iftira atıp, onları lekelemeye çalışmak, onların başarılarından, onların gelecekte başaracaklarından korkmaklarından kaynaklanmaktadır. Ekrem Başkanımızın da Mansur Başkanımızın da bütün arkadaşlarımızın da sonuna kadar arkasındayız, her biriyle ayrı ayrı gurur duyuyoruz. Son sözüm: İyi ki hepiniz buradasınız. Marifet iltifata tabi. Böyle güzel işler yapıldığında bu açılışları böyle kalabalık tutmak, yüreklendirmek ve mutlaka destek olmak gerekiyor. Sayın Genel Başkanıma ve bütün arkadaşlarımıza, burada bulunanlara ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ben gelince sordum, ‘Müsavat Başkan ne zaman konuşacak?’ diye. Sayın Başkan konuşmamayı tercih etmiş. Ben onun yerine de bol bol konuştum. Ama en büyük alkışı Müsavat Başkanıma istiyorum burada bizi yalnız bırakmadığı için. Sevgili Hüseyin’i, Mansur Başkanımla omuz omuza, kol kola bu güzel hizmetler için kutluyorum. Rahmetli babasını bir kez daha anarken Alper Taşdelen’e, bugünkü centilmence tutumu, partililiği için teşekkür ediyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. En güzel günlerde, en güzel hizmetlerde birlikte olmayı ümit ediyorum. Sağ olun, var olun.”

 

HABER: BÜLENT ERYILMAZ/ ANKARA