Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Erhan Erdem: “Çiftçinin Sesini Duymayan Kararname; Destek Değil, Engelleme!”

Erhan Erdem: “Çiftçinin Sesini Duymayan Kararname; Destek Değil, Engelleme!” Cumhuriyet

Erhan Erdem: “Çiftçinin Sesini Duymayan Kararname; Destek Değil, Engelleme!”

Cumhuriyet Halk Partisi Tarım ve Orman Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, dün Resmî Gazete’de yayımlanan ve tarımsal kredi ile destekleme koşullarında kısıtlamalar getiren düzenlemeye tepki gösterdi. Adem, söz konusu kararın, üretim yapmaya çalışan çiftçiyi desteklemek bir yana, zaten ayakta kalmakta zorlanan tarımsal üretimi daha da köşeye sıkıştıracağını belirterek, iktidarın tarım politikalarını “yerli üreticiyi görmeyen, ithalatı teşvik eden ve mevcut krizleri derinleştiren bir anlayış” olarak niteledi. Açıklamasında, çiftçinin yıllardır artan girdi maliyetleri, dalgalanan piyasa koşulları ve iklim krizinin getirdiği ağır şartlarla mücadele ederken, devletin desteğine en çok ihtiyaç duyduğu bu dönemde alınan kararın üreticiyi daha da çaresiz bırakacağına dikkat çekti.

Erhan Adem, yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Çiftçi, mazot-gübre desteğini almayı beklerken, yeni modelde mazot-gübre desteği yerine ‘temel destek’ adı altında tutarsız ve düşük düzeyde bir ödeme sistemi getirildi. Bu, ‘üretim için gerekli girdileri karşılayabilme hakkı’nın gaspıdır. Ayrıca, desteklerden yararlanabilmek için yapılan kayıt sistemi dayatmaları (ÇKS, Örtüaltı Kayıt Sistemi, Hayvancılık Bilgi Sistemi vb) üreticiyi bürokrasiyle boğuyor; kayıtları eksik olan çiftçi “destek alamama” ile karşı karşıya. Bu durum, eşit destek alma hakkını ortadan kaldırıyor.

Yine düzenlemeyle vergi veya SGK borcu olan üreticiye destek verilmemesi kararı alınmıştır. Ancak tarımda zorunlu girdiler her yıl artarken, birçok üretici borçlanmadan üretim yapamaz hale gelmiştir. Borcu olan üreticiyi destek dışına çıkararak, çalışma hakkı ve üretim hakkı fiilen yok sayılmaktadır. Bir diğer ciddi kayıp da, üretim çeşitliliğini sürdüren çiftçinin yanında olunmamasıdır. Bitkisel ve hayvansal üretimi birlikte yürüten işletmelere ‘ya bu ya bu’ dayatması getirilmiş, böylece üretici, risk yönetimini kendi eliyle sınırlamak zorunda bırakılmıştır; bu da üretim hakkının daraltılmasıdır.

Bununla beraber, devlet bankaları ile özel bankalar arasındaki fark ortadan kalkmıştır. Devletin üstlenmesi gereken “üreticinin yanında durma” sorumluluğu yerine, üretici özel bankacılık koşullarına mahkûm edilmiştir. Bu ise, devletin tarımsal destek politikalarında eşitsizliği derinleştirme anlamına gelmektedir. Bugün bu kararnameyle birlikte üreticinin sahip olması gereken haklar ya elinden alınmış ya da kullanılamaz hale getirilmiştir: finansmana erişim hakkı, öngörülebilir üretim planlama hakkı, farklı üretim kollarını sürdürebilme hakkı, desteklerden eşit ölçüde yararlanabilme hakkı… İktidarı uyarıyoruz: Çiftçiye destek verin! Köstek olmayın! Yerli üreticiye alan açın! Bu ülkenin toprağı, üreticisi ve çiftçisi, ithalatın değil, ülkemizin geleceğinin kaynağıdır.”