Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

TKP’den 10 Kasım Açıklaması: ‘Cumhuriyet’i Sosyalizmle Ayağa Kaldırmaktan Başka Çıkışımız Yok’

TKP’den 10 Kasım Açıklaması: ‘Cumhuriyet’i Sosyalizmle Ayağa Kaldırmaktan Başka Çıkışımız

TKP’den 10 Kasım Açıklaması: ‘Cumhuriyet’i Sosyalizmle Ayağa Kaldırmaktan Başka Çıkışımız Yok’

Türkiye Komünist Partisi (TKP), Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 87. yıl dönümünde “Mustafa Kemal’e Saygıyla” başlığıyla bir açıklama yayımladı.
Ülkenin “uzun bir karşı devrim” sürecinin içinde bulunduğu ifade edilen açıklamada, üzerinde Mustafa Kemal’in iradesinin büyük payı olan ilerici değerlerin tek tek ortadan kaldırıldığı vurgulandı. “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunun okullarda anılmasından dahi rahatsız olan, bu nedenle okul tatilini öne çeken bir düzende yaşıyoruz” dendi.
Geriye kalan Cumhuriyet fikrine düşman tarikat ve patron düzeniyle hesaplaşma çağrısı yapılan açıklamada, “Borcumuz var bu ülkeyi köhnemiş saltanat ve hilafetten, düşman işgalinden kurtaranlara; bağımsızlık için eline silah alan yoksul Anadolu köylüsüne; kurtuluş için can veren komünistlere; düşmana karşı elde silah, dağa çıkan çetecilere ve halkımıza kurtuluş yolunda önderlik edenlere. Bu borcu ödemek için Cumhuriyet’i sosyalizmle ayağa kaldırmaktan başka bir çıkışımız yok” ifadelerine yer verildi.
TKP’nin, “87 yılın ardından, bu bilinçle, Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla anıyoruz” dediği açıklamanın tamamı şöyle:
“Mustafa Kemal’e Saygıyla
Ne kadar çok şey sığdı bu uzun karşı devrime…
 
Köhnemiş ve utanç kaynağı olan saltanatı neredeyse yeniden diriltecekler, o kadar cüretliler.
 
Şeyhülislam özentisi Diyanet başkanları, tarikat ve cemaatleri; halkın, en önemlisi de, kadınların ve çocukların hayatlarının üzerine koyu bir karanlık gibi çökmüş durumda. Laikliğin izi bile kalmadı ülkemizde.
 
‘Bağımsızlık benim karakterimdir’ sözünün ilke edinildiği, işgale karşı ayağa kalkılarak kurulan ülkemizin dört bir yanında, bugün ABD ve NATO üsleri bulunuyor. Meclis’te grubu bulunan ve programında Amerikancılık olmayan tek bir parti yok.
 
Sahi, bir de Meclis vardı, değil mi?
 
Saray’ın iradesine karşı hâkimiyetin millette olduğunun simgesi olması gereken Meclis; erken emekliliğin, siyasi riyakârlığın, rantın ve ilkesizliğin merkezi hâline geldi.
 
Peki, nasıl geldik bugünlere?
 
Bugün 10 Kasım…
 
Ve tam da bugün bu soruyu sormak, bu sorunun yanıtını aramak zorundayız.
 
Ülkemizin tarihinde halkımız adına ileri olan birçok değer; kurtuluş, bağımsızlık, Cumhuriyet, laiklik, Meclis ve daha nicesi… Bütün bunlarda Mustafa Kemal’in iradesinin büyük payı var.
 
Ve bugün, ölümünün üzerinden geçen 87 yılın ardından, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunun okullarda anılmasından dahi rahatsız olan, bu nedenle okul tatilini öne çeken bir düzende yaşıyoruz. Farkındayız, değil mi?
 
Tekrar soralım: Nasıl geldik bugünlere?
 
Cumhuriyet’in, laikliğin, bağımsızlığın baş düşmanı olan patronların iktidarı, 1923’ten bu yana ilerici olan ne varsa hepsinin içini tek tek boşalttı.
 
Geriye, Cumhuriyet fikrine dahi düşman, acımasız bir tarikat ve patron düzeni kaldı.
 
Bugün, tam da bu düşmanlık nedeniyle çocuklar okulda değil. Bunu bilmek ve anlamak zorundayız.
 
Ve aradan geçen 87 yılın ardından, bir borcumuz olduğunu da yüksek sesle söylemek durumundayız.
 
Ortaklaşa ödememiz gereken bir borç bu.
 
En başta emekçi halkımıza, bugün Mustafa Kemal Atatürk’e saygılarını sunmasınlar diye okuldan uzaklaştırılan çocuklara, gençlere ve kadınlara olan bir borç…
 
Borcumuz var bu ülkeyi köhnemiş saltanat ve hilafetten, düşman işgalinden kurtaranlara; bağımsızlık için eline silah alan yoksul Anadolu köylüsüne; kurtuluş için can veren komünistlere; düşmana karşı elde silah, dağa çıkan çetecilere ve halkımıza kurtuluş yolunda önderlik edenlere.
 
Bu borcu ödemek için Cumhuriyet’i sosyalizmle ayağa kaldırmaktan başka bir çıkışımız yok.
 
Bunu anlamak zorundayız.
 
Hâlâ anlamamakta ısrar edenler varsa, bugün açıp Mustafa Kemal videolarını izlesin; tüm televizyon kanallarına ve gazetelere reklam veren patronların hazırlattığı o videoları… Sonra da bu videoların sahibi olan holdinglerin ve düzen siyasetçilerinin listesini çıkarsınlar.
 
Cumhuriyet’in gerçek düşmanlarını görecekler o listede.
 
Bizim düşmanımız, halkımızın düşmanı o listededir.
 
Hepsiyle hesaplaşmak ve ayağa kalkmak zorundayız, bir kez daha!
 
87 yılın ardından, bu bilinçle, Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla anıyoruz.”