CHP İstanbul Milletvekil Cemal Enginyurt, partisinin İstanbul il yönetiminin görevden uzaklaştırılmasının ardından yönetimin görevlerini yerine getirmek için mahkeme tarafından atanan kurulda yer alan Gürsel Tekin’e, “Madem yılların solcusu, yılların devrimcisi, yılların CHP’lisiyim diyorsun, bu gece burada gençlerin biber gazı yemesine, Murat Çalık’ın mama ile beslenmesine yüreğin nasıl razı oldu? Bu gece buraya sarayın atamasıyla polisleri nasıl gönderdin? Bunu nasıl vicdanına sığdırıyorsun? Eğer zerre kadar insanlığın, sosyal demokratlığın, solculuğun varsa bu gittiğin yanlış yoldan yarın geri dönmelisin” diye seslendi.
CHP İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt, Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ve Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, polis ablukası altına alınan CHP İstanbul İl Başkanlığı dışında bekleyişini sürdüren partililerle bir araya geldi.
Enginyurt, partililere yaptığı açıklamada, şöyle konuştu:
“Bu akşam ikinci bir darbe girişimi gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Sakin olalım, dikkatli olalım. Birileri bizim taşkınlık yapmamızı istiyor. Hepsi bekliyor ki bizler bir şeyler yapalım, onlar da yarın ‘mahkeme kararlarına uymadılar, sokaklara taştılar’ diye bu akşamdan itibaren başladılar. Bu bir mahkeme kararı değildir. Bu sarayın talimatlı kararıdır. Bu kararı biz mahkeme kararı olarak kabul etmiyoruz ama sarayın oyununa gelmeyeceğiz. Direneceğiz, mücadele edeceğiz kazanan biz olacağız. Ekrem İmamoğlu ve tutsaklar şu an hepsi bizi cezaevlerinde seyrediyor, direnişimize destek veriyorlar.
“Zerre kadar insanlığın varsa bu gittiğin yanlış yoldan yarın geri dönmelisin”
Bir sözüm de kayyum olarak atanan Gürsel Tekin’e, madem yılların solcusu, yılların devrimcisi, yılların CHP’lisiyim diyorsun bu gece burada gençlerin biber gazı yemesine, Murat Çalık’ın mama ile beslenmesine yüreğin nasıl razı oldu? Bu gece buraya sarayın atamasıyla polisleri nasıl gönderdin? Bunu nasıl vicdanına sığdırıyorsun? Eğer zerre kadar insanlığın, sosyal demokratlığın, solculuğun varsa bu gittiğin yanlış yoldan yarın geri dönmelisin. Biz mücadeleyi bırakmayacağız. Adı ister Gürsel Tekin olsun, ister başka bir şey olsun biz söz verdik, kazanacağız. Cezaevindekilere, Genel Başkanımız Özgür Özel’e söz verdik. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz.”