Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Nermin Yıldırım Kara: Sadece Kamucu Bir Düzen Yoksulluğu Ortadan Kaldırabilir

Nermin Yıldırım Kara: Sadece Kamucu Bir Düzen Yoksulluğu Ortadan Kaldırabilir

Nermin Yıldırım Kara: Sadece Kamucu Bir Düzen Yoksulluğu Ortadan Kaldırabilir

Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, sosyal yardımların miktarı ve kapsamı hakkında, yazılı bir basın açıklamasında bulundu.

“Bundan yaklaşık on yıl önce, AKP iktidarının takip etmekte olduğu ekonomik ve sosyal politikaların sürdürülebilir olmadığı, suni bir refaha dayandığı ve kendi açmazları sonucunda başarısızlığa uğrayacağı eleştirileri yapılıyordu. İktidar sözcüleri ise bu eleştirileri ya geçiştiriyor ya da birtakım verileri ileri sürerek yalanlıyordu. Sıcak para girişlerine adeta bağımlı kılınmış bu sözde model, bir süre boyunca kamu iktisadi kuruluşlarının satılması gibi tartışmalı önlemlerle ayakta tutulabildi; en sonunda da çöktü. Bugün karşımızda, örnek kalkınma masalı olarak ucuz iş gücüne dayalı ülkelerin övüldüğü, yoksulluğun giderek kalıcılaştığı bir başarısızlık gerçeği var.

DİSK’e bağlı Genel-İş sendikası tarafından yayımlanan ‘Türkiye’de Gelir Eşitsizliği ve Yoksulluk Raporu’ da bu gerçeği bir kez daha belgeliyor. Burada, 2014 yılından bu yana yoksulluk oranının değişmediği ve nüfusumuzun yüzde 21’inin daimi bir yoksulluk içinde yaşadığı görülüyor. Bu verinin kaynak alındığı TÜİK Yoksulluk ve Yaşam Koşulları istatistikleri de sürekli yoksulluk oranının yüzde 13,7’de neredeyse sabitlendiğine işaret ediyor.

Yurttaşlarımızın yüzde 56’sının konut haricindeki mal ve hizmet alımları nedeniyle borcu varken, borçlu yurttaşlarımızın da yüzde 51’i bu borçlar sebebiyle yük altında olduğunu belirtmiş.
Bu ölçekte bir yoksulluk ve borçlandırma bir sürpriz ya da bir mecburiyet değil; sistemli bir servet aktarımıdır. Bu aktarım yüzünden ülkemiz, Avrupa’da gelir dağılımı en bozuk ülke olarak, en zengin yüzde 20 en yoksul yüzde 20’den 9 kat daha fazla gelir elde ediyor.

Dünya Bankasının herkese açık olarak yayımladığı Gini katsayısı verileri de AKP’nin yoksulluğu ya da eşitsizlikleri azalttığı propagandasının temelinin ne kadar zayıf olduğuna işaret ediyor. Bu verilere göre ülkemizde Gini katsayısı 2002’de 0.41 iken 2022 yılında 0.44’e yükselmiş; TÜİK ise 2024 yılı için geçerli olan Gini katsayısını 0.413 olarak hesaplamış. Özetle yoksulluğu kalıcı olarak sona erdirebilecek, gelir ve servet uçurumunu kapatabilecek 20 yıllık bir süre boşa geçmiş.

YILDIRIM KARA: SADECE KAMUCU BİR DÜZEN YOKSULLUĞU ORTADAN KALDIRABİLİR
İktidar, bu uçurumun üzerine, sosyal yardımlar yoluyla adeta bir tente çekmeye çalışıyor. Bu politikanın izini, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2025 Yılı Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu’nda görüyoruz. ‘Yoksullukla Mücadele ve Sosyal Dayanışma Programı’ kapsamında, yoksullukla mücadele için 2024 yılında tahsis edilen ve gerçekleşen ödeneğin toplamı 166 milyar lirayken, sadece 2025 yılı için verilen başlangıç ödeneği yüzde 26 artışla 219 milyar liraya yükseltilmiştir.

Raporda, şartlı eğitim ve şartlı sağlık yardımlarını içeren şartlı nakit transferlerinin tutarının 2025 yılının ocak-haziran döneminde 1 milyar 66 bin lira olarak gerçekleştiği, 2 milyon 83 bin fayda sahibine ödeme yapıldığı belirtiliyor. Oysa bakanlığın 2024 yılı faaliyet raporuna göre, geçen senenin tamamı için 2 milyon 706 bin kişiye 2 milyar lira ödenmiş. Yoksulluğun derinleşmesi ve şiddetlenmesi nedeniyle, büyük olasılıkla, bu yılın sonunda geçen yıldakine göre daha fazla şartlı nakit transferi yapılmış olacak.
AKP, propaganda gereğince, büyük sayılar vermeyi, bu sayıları bağlamlarından kopartarak bir başarı olarak göstermeyi tercih ediyor. Bu büyük sayı takıntısı, neredeyse, ‘O kadar zenginleştik ki yoksulumuz da arttı’ demelerine yol açacak bir noktaya ulaşmış durumda. Oysa yoksulluk sürdürülmesi ya da regüle edilmesi gereken bir şey değil; azaltılması ve mümkünse ortadan kaldırılması gereken bir sosyal afettir. Bunu kabul etmek istemeyenler, bu ülkenin geleceğinde daha fazla söz sahibi olamazlar. Sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nin hayata geçireceği kamucu bir ekonomik ve sosyal düzen yoksulluğu kalıcı olarak ortadan kaldırabilir”