Özellikle deprem bölgesindeki aile hekimlerinin ve aile sağlığı merkezlerinin özverili
çalışmalarına dikkat çeken Nermin Yıldırım Kara, “Tüm bu kısıtlı olanaklara, her yeni çıkan
düzenlemeyle maddi ve manevi olarak zarara uğratılmalarına rağmen aile hekimlerinin özellikle
deprem bölgesindeki çalışmalarını yakından takip ettik. Bu konuda kendilerinin emeklerine saygı
duyuyoruz ve iktidardan da aynı tutumda bulunmasını talep ediyoruz. Şimdi yeni bir kanun
teklifini meclise getirdiler. İçerisinde sağlık çalışanları ve hekimlerimizle alakalı oldukça sorunlu
yaptırımlar getiren bu teklifin çalışmalarına aşina olduğumuz ve sürekli olarak iletişimde
kaldığımız aile hekimleriyle ilgili olan maddesinin oldukça zarar verici hükümler taşıdığını
belirtmemiz gerekiyor. Biz deprem bölgesinde henüz yerine yenilerinin yapılmadığı aile sağlığı
merkezlerinden, zor şartlarda çalışan aile hekimi ve sağlık çalışanlarından bahsederken, şiddete
dair soru önergelerimizle veriler ve düzenlemeler talep ederken söz konusu düzenlemenin 25.
Maddesi ile bir iyileştirmeden çok cezalandırma eylemi meşru hale getiriliyor. Birçok sendikanın
ve sağlık emekçisinin belirttiği üzere; hukuka aykırı düzenlemeler ile hekimlerin hak temelli
eylemselliği de kısıtlanmak isteniyor. Hekimlerimizin cezalandırılmaya değil hakkının teslim
edilmesine ihtiyacı var.” dedi.
İPTAL EDİLEN DÜZENLEMELER KANUNLAŞTIRILIYOR
Daha önce sağlık emekçilerinin örgütlenmesiyle iptal edilen düzenlemelerin şimdi
kanunlaştırılmaya çalışıldığını ifade eden Hatay Milletvekili, “Önümüze getirilen 25. Madde aile
hekimi ve aile sağlığı çalışanlarının aldığı destek ödemesinin uyarma cezasıyla bir ay, kınama
cezasıyla iki ay, aylıktan kesme ya da kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıyla üç ay
süresince yapılmayacağını öngörüyor. Toplam altı ay ve üzerinde ödeme kesintisinde ise mevcut
sözleşmelerinin feshedileceğini belirtiyor. Yani sendikaların da belirttiği üzere; daha önce
mücadele ile iptal edilen Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliğinin disiplin
uygulamalarını bu sefer kanunlaştırarak önümüze koyuyor. Birlik ve Dayanışma Sendikası’nın
da ortaya koyduğu üzere; kritik olan şey aynı suçtan dolayı sağlık emekçilerinin birden çok
cezalandırılmasıdır. Bu bir kere Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek 7 numaralı protokolün 4.
Maddesi olan “Aynı Suçtan İki Defa Yargılanmama ve Cezalandırılmama Hakkı”na da aykırı bir
madde. Yine iktidar muhatabı olduğumuz evrensel hiçbir kurala riayet etmeyeceğini gösteriyor.
Telafisi mümkün olmayan cezalar ile sağlık emekçilerini daha da güvencesiz bir ortama
sürüklüyor ve buradaki direnişi kırılgan hale getirmeye çalışıyor. Deprem bölgesinde, zor
şartlarda çalışmalarını sürdüren ve bütün maddi kısıtlamalara rağmen depremzedelere ilk anda
müdahale etmeye çalışan aile hekimlerinin bu duruma düşürülmesine şiddetle karşıyız ve
tavrımızı da belli edeceğiz.” dedi.