Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in çabalarıyla 21 yıl sonra Usta Şair Nâzım Hikmet’in
ismi, iade-i itibar edilerek belediyenin kültür merkezine yeniden verildi. Nâzım Hikmet’in büyük bir
değer olduğuna dikkat çeken Başkan Özer, “Bugün, dünyada Nâzım Hikmet denilince akla Türkiye,
Türkiye denilince Nâzım Hikmet geliyor. Bu insanlar, hayatları boyunca hep mazlumdan yana olmuş,
zalime karşı durmuş; kalemleriyle, yazılarıyla, şiirleriyle bu mücadeleyi sürdürmüşlerdir. Bizim de
onlara bir saygı borcumuz var. Bundan sonra Nâzım Hikmet Kültür Merkezimizde kültür ve sanat
faaliyetlerimizi sürdüreceğiz” dedi.
31 Mart yerel seçimlerini büyük bir farkla kazanan Prof. Dr. Ahmet Özer göreve geldikten sonra
Nâzım Hikmet’in adının yeniden kültür merkezinde yaşatılması için çalışmalara başladı. Başkan Özer,
Nâzım Hikmet’in ölüm yıl dönümü olan 3 Haziran’da ismine iade-i itibarı yerine getirdi. 21 yıllık
hasreti sona erdirerek, belediyenin kültür merkezine yeniden Nâzım’ın adının verilmesini sağladı.
Büyük şairin ölümünün 61. yılında kültür merkezi önündeki büstüne 61 adet karanfil bırakıldı. İade-i
itibar töreninin ardından Başkan Özer, STK üyeleri, siyasi parti temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşlar
ile birlikte ilçedeki Nâzım Hikmet Parkı’nda şiirler ve türküler eşliğinde usta şairi andı. Nâzım Hikmet
ismine kavuşan kültür merkezinde ise usta belgeselci Nebil Özgentürk’ün “Nazım Aramızda” adlı
belgeseliyle anma etkinliği düzenlendi. Belgesel gösteriminin ardından belediye bünyesinde eğitim
alan kursiyerler, Nâzım Hikmet dizelerinin yer aldığı müzikal ve tiyatral şiir dinletisi sundu. Programda
Nâzım Hikmet belgeselinde usta şairi canlandıran tiyatro oyuncusu Şahin Sancak’ın okuduğu
“Otobiyografi” şiiri büyük beğeni toplarken, Başkan Özer’in okuduğu “Davet” şiiri dakikalarca ayakta
alkışlandı. Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programa CHP Esenyurt İlçe Başkanı
Hüseyin Ergin, Esenyurt Kent Konseyi Başkanı Mehmet Hanifi Kaya, Göle Kadın Meclisi Başkanı Türkan
Deli, siyasi parti temsilcileri, STK üyeleri ve vatandaşlar katıldı.
“Nâzım Türkiye Demek”
“Haziranda ölmek zor” dizeleriyle sözlerine başlayan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer,
“Bugün Nâzım’ın doğum günü. Dün de Ahmed Arif ve Orhan Kemal’in doğum günüydü. Doğum
diyorum çünkü bazı insanlar var yaşar ve ölürler. Biz öldüklerini sanırız ama onlar hep yüreğimizde,
aklımızda ve kitaplarımızda yaşarlar. Bu dünyada iki tür insan var; bir mazlumlar var bir de
zulmedenler. Yaşarken safınızı belli etmek zorundasınız. Ya mazlumlardan yana ya da zalimlerden
yana olursunuz. Mazlumdan yana olmanın bedeli ağırdır. İşte gördüğünüz bu dev çınarlar ömürlerinin
büyük bir kısmını zindanlarda, hapishanelerde geçirdiler. Neden? Zalimlere karşı, mazlumların yanına
yer aldıkları için. Bedeli ağırdır ama ödülü de büyüktür. Ödülü de sonsuza kadar yaşamaktır. Zalimlere
karşı mazlumların yanında direnenlere selam olsun. Şairler namus işçisidir, Ahmed Arif öyle diyor.
Şairler dağlarda toplanan polenleri, çiçekleri gelir ovada çocuklara dağıtırlar. Vurulabilirsiniz ya da
zindanda yatabilirsiniz. Sizi vuranlar, size zulmedenler bir mumun yanışı kadardır ama zulme
direnenler işte bugün olduğu gibi yarın da yaşayacaklar. Herhangi bir ülkede “Ben Nâzım’ın
memleketindenim” derseniz sizi selamlarlar. Nâzım, Türkiye demektir. Onlar bu memleketi
yüceltiyorlar, onların da adlarının yücelmesi lazım. Bu kültür merkezleri onlara yasak koymakla, onları
yasaklamakla değil, onların adlarıyla, onların şanıyla yücelecektir. Kaldı ki o isimleri yasaklarsanız da
gönüllerden, beyinlerden yasaklamanız mümkün olamaz. Burayı yasakladılar, biz geldik ikinci
ayımızda Nâzım Hikmet ismini tekrar buraya iade-i itibarla veriyoruz. Hepimize hayırlı uğurlu olsun”
dedi.
“Mottomuz Esenyurt’u kültür ve sanat başkenti haline getirmektir”
Esenyurt’u kültür-sanat kenti yapmayı hedeflediklerini açıklayan Başkan Özer; “Daha önce Nâzım
Hikmet adı buradan sökülmüştü, kullanılmıyordu. Biz, göreve geldiğimizin ikinci ayında bu yanlışı
kökünden düzelttik. Bundan sonra Nâzım Hikmet Kültür Merkezimizde kültür ve sanat faaliyetlerimizi
sürdüreceğiz. Çünkü geldiğimiz günden beri de söylüyoruz, Esenyurt’umuzun kültüre ve sanata çok
ihtiyacı var ve mottomuz Esenyurt’u kültür ve sanat başkenti haline getirmektir. Bunu da Nâzım
Hikmetlerin kültür merkezleriyle, Yaşar Kemallerin kütüphaneleriyle, Ahmed Arif’in şiir etkinlikleriyle
yapacağız” diye konuştu.
“Topluma değer katan herkesin burada ışığını yaymaya çalışacağız”
Programa katılanlara kültür merkezinin yeni ismine vurgu yaparak seslenen Prof. Dr. Özer; “Çok
değerli belgeselci Nebil Özgentürk’ü bugün burada görmek mutluluk verici. Hepiniz Nâzım Hikmet
Kültür Merkezi’ne hoş geldiniz. Her şey geçip gider, geriye hikayesi kalır insanın. Doğum mucizevi bir
şey ama herkesi kapsaması, sırlarla dolu olması, kimseye ayrım yapmaması ile de ölüm ihtişamlı bir
şey. Bu mucizevi doğumla ihtişamlı ölüm arasındaki yaşam eğer ki siz ona bir değer katmazsanız
sıradan bir tekrardan ibarettir. Önemli olan yaşamdan daha büyük bir değere bağlanmaktır.
Dolayısıyla kendinden daha büyük bir amaca bağlanmak için de çaba ve cesaret gerekir, ışık yakmak
gerekir. Işığın ise düşmanı çoktur. Zalimler her şeyin onların denetiminde olmasını ister, işte o zaman
zulüm devreye girer. Bu zulme direnmenin yolları vardır. Şiir bunlardan biridir. Nâzım, mazlumların
yanında zalimlerin karşısında durduğu için bu bedelleri ödemiştir. Sanat ve sanatçı dünya tarihinde
apayrı bir yere sahiptir. Sanatın iyileştirici bir yanı vardır. Olumsuzlukların, çürümenin panzehri
tartışmasız sanattır. Dünyayı kurtaracaksa sanat kurtaracaktır. Bugün Nâzım’ın doğumu demek
istiyorum, ölümü demeye dilim varmıyor çünkü böyle insanlar ölümün elinden birçok şey kopardıkları
için ölümsüzleşirler. O nedenle onun adını bu kültür merkezimize verdik bundan sonra da adını
yaşatacağız. Topluma değer katan herkesin burada ışığını yaymaya çalışacağız” şeklinde konuştu.
“Şiir yazan, roman yazan başkanlar istiyoruz”
Programın ardından yaptığı konuşmada Esenyurt’ta Nâzım Hikmet anmasında bulunmaktan dolayı
çok mutlu olduğunu ifade eden usta belgeselci Nebil Özgentürk; “Nâzım Hikmet belgeselim için
özellikle Esenyurt’ta olmak beni daha da mutlu etti. Esenyurt bu ülkenin bir aynası. Türküyle,
Kürdüyle, Çerkeziyle, Ermenisiyle, Rumuyla onlarca iklimin insanı bu toprakların olduğu yerde çok
acılar çekmiş, büyük ıstıraplar yaşamış. Esenyurt bence bir barış kenti” dedi. Ayrıca Başkan Özer’in
yazdığı romanları kendisine hediye etmesi üzerine memnuniyetini dile getiren Özgentürk; “Bana
şiirleriyle, romanlarıyla gelen bir başkanı ilk defa görüyorum. Şiir yazan, roman yazan başkanlar
istiyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.
Ne olmuştu?
Temeli eski Belediye Başkanı Gürbüz Çapan döneminde atılan kültür merkezinin adı, 2003 yılındaki
Meclis kararı ile Nâzım Hikmet Kültür Merkezi olarak belirlenmişti. Ancak meclis kararı sonraki
süreçte göreve gelen Ak Partili Başkan Necmi Kadıoğlu tarafından uygulanmamış, merkezin tabelası
Esenyurt Kültür Merkezi olarak asılmıştı.