Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ebru Canak

Karanlık mı, Aydınlık mı? “Türkiye’nin Yüzyılın Maarif Modeli” Hakkında Bir Değerlendirme

“Türkiye’nin Yüzyılın Maarif Modeli” olduğu iddiasıyla lanse edilen eğitim reformu projesi, çağdaş dünyanın temel prensiplerinden olan; Atatürk İlke ve Devrimlerini, laikliği ve bilimselliği yok sayarak, karanlık bir ideolojik belirsizliğe sürükleyecek bir sistemdir.
Bu model, milli ve manevi değerler adı altında gençlerimizi çok gerilere götürecek, ayrıştırıcı ve toplumu parçalayıcı, araştırmayı ve düşünmeyi engelleyen bir eğitim anlayışını dayatmaya çalışacaktır.
Teknolojiyi kullanma gerekçesiyle amaçlanan asıl hedef, öğrencilerin zihinlerini özgür düşünceden ve eleştirel bakış açısından uzaklaştırmak, onları tek tip bir düşünce kalıbına sokmaktır.
Öğretmenlerin mesleki becerisi ve nitelikleri ve araştırma özgürlüğüne dayalı bakış açısı hiçe sayılarak; eğitim sistemi, siyasi iktidarın ideolojik ajandasına hizmet eden bir araca dönüştürülmek istenmektedir.
Bu model; bilimden, akıldan ve çağdaşlıktan uzak bir geleceğin habercisidir.
Ayrıca, “Türkiye’nin yüzyılın maarif modeli” olarak sunulan bu eğitim reformu, Atatürk’ün kurduğu laik ve bilimsel eğitim sistemini yok ederek, ülkeyi geriye götürmenin aracı haline gelebilecek, kötü niyetli kişilerin istismarına konu olabilecek bir sistemdir.
Bu model, milli ve manevi değerler adı altında, bin yıl geride kalmış, demode olmuş bir ideolojinin karanlık gölgesinde özgür düşünceyi ve bilimsel akılcılığı yok etmeye yönelik bir çalışmadan başka bir şey değildir.
Asıl hedef; teknolojiyi gerekçe göstererek ve basamak yaparak, bir kesimin asıl amaçları olan bağımsız düşünceyi yok etmek ve öğrencileri kendi siyasi çıkarları doğrultusunda manipüle etmektir.
Ücret haksızlığı ve geçim sıkıntısına sürüklenen Öğretmenlerimizi, ideolojik birer kukla haline getirerek, eğitim alanında özgür düşünceye ve çeşitliliğe darbe vurulacaktır.
Bu model, laikliği, bilimi ve özgür düşünceyi yok sayarak, ülkeyi karanlığa sürükleme riski taşıyan bir tercihtir.
Gelecek nesillerin, karanlık bir ideolojinin pençesine düşmesine asla müsaade etmemek lazım. Ancak, bu mücadele sadece birkaç kişinin direnişiyle değil, tüm toplumun kararlı bir şekilde karşı durmasıyla güçlenmelidir.
Türkiye’nin eğitim sisteminin geleceği ve gençlerin geleceğinin teminatı; bu mücadelede ortaya konan kararlılık ve dayanışma sonucunda şekillenecektir. Atatürk’ün kurduğu laik ve bilimsel eğitim ilkelerinin yok sayılmasına ve göz ardı edilmesine asla göz yummayacağız. Çünkü Atatürk, sadece bir lider değil, aynı zamanda çağdaş ve aydınlık bir geleceğin yol göstericisi, kılavuzudur.
Atatürk sadece ülkemizin ve milletimizin değil, evrensel bir düşüncenin ve bir ülkünün ta kendisidir.
Unutmayalım ki, Atatürk’ün izinde yürüyen bir millet asla esaret altında kalmaz.
Gelecek, bizim mücadelemizle şekillenecek ve bu mücadeledeki kararlılığımız gelecek nesillere bırakacağımız en büyük miras olacaktır.
“Eğitimdir ki bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum olarak yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder.” – Mustafa Kemal ATATÜRK

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER