Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

YILDIRIM KARA: İSKENDERUN SAHILI, BIZIM IÇIN BIR KIYI ÇIZGISINDEN ÇOK DAHA FAZLASIYDI

İskenderun Sahilinde aylardır çözülemeyen

İskenderun Sahilinde aylardır çözülemeyen altyapı sorunlarının bölge hayatının günlük hayatını
olumsuz etkilediğini ve Bakanlığın bu konuda herhangi bir adım atmamasını eleştiren Yıldırım
Kara, “İskenderun sahili, bizim için bir kıyı çizgisinden çok daha fazlasıydı. Çocukluğumuz,
gençliğimiz; ailelerimiz, dostlarımız; gündüzümüz, gecemiz demekti. Özellikle Teysir, Emirgan,
Mapido Cafe, Petek Cafe, Lima, İskenderun Belediyesine ait sosyal tesisler, Hatay’daki hemen
herkesin anı defterinde bir yere sahiptir.
Depremin üzerinden geçen 16 ayda, buradaki sorunların çözüldüğünü ne yazık ki göremedik.
Kıyı çizgisi, tahkimatın 1 metre altında kalmış olmasına rağmen tabandan su almaya devam
ediyor.
Söz konusu tesislerin durumunu düzeltmek için hiçbir adım atılmıyor. İskenderun sahili için
bugüne kadar hep masadan cevap verdiniz, acaba ne zaman sahadan cevap vereceksiniz?” dedi.
19.01 2024 Ocak tarihinde dair CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Ulaştırma ve
Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na İskenderun sahilinde çözülemeyen sorunlara ve sık sık
tekrar eden taşkınlara bir soru önergesi yöneltmiş, fakat bugüne kadar Bakanlıktan herhangi
bir cevap kendilerine ulaştırılmamıştır.
“Depremin üzerinden 11 ayı aşkın süre geçmesine rağmen su taşkınlarının sürekli hale gelmesi
yapılan tahkimat haricinde ilgili bakanlıkların ve kurumların daha detaylı bir araştırma yapması
gerektiğini göstermektedir. Bilimsel yayınlarda; kıyı alanlarında bulunan dik yamaçlarda deniz
dibi heyelanlarına bağlı heyelanlar olduğu belirtilmiştir. Bu bağlamda uzmanlar Seyir Hidrografi
ve Oşinografi Dairesi’nin çıkardığı haritaların önemi üzerinde durmaktadır. Uzman görüşlerine
göre; Harita Genel Müdürlüğü desteğiyle alınacak GPS verileri ışığında karasal alanda oturma ya
da herhangi bir çökme durumunun olup olmadığı tespit edilmelidir.
Yine Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü marifetiyle deniz içi sismik ve karasal alanlardaki
jeolojik yapının da dikkate alınarak bölgesel bir oturma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İskenderun Körfezi’nin su taşkınlarına maruz kalmadan yaşanabilir bir duruma gelebilmesi için
çeşitli kurumların iş birliği ve bilgi alışverişi yapması gerektiği açık olmakla birlikte Bakanlığın
hangi konularda ne kadar derinlemesine çalıştığı kamuoyu ile paylaşılmamaktadır. Genel
itibarıyla yurttaşlarda bir deneme-yanılma yolu tercih edildiği intibahı oluşmaktadır” dedi.
YILDIRIM KARA: “HANGİ TÜR ARAŞTIRMALAR YAPTINIZ, HANGİ TÜR SONUÇLAR TESPİT
ETTİNİZ?”

CHP’li Vekil Kara, Bakan Uraloğlu’nun cevaplaması istemiyle şu soruları yöneltti;
“1-İskenderun sahil şeridinde bulunan ve eski olduğu bilinen altyapının tekrar düzenlenmesi için
hangi tür araştırmalar yapılmış ve hangi sonuçlar tespit edilmiştir?
2-Daha kapsamlı bir neden tespiti ve ileriye yönelik önlemler için Seyir Hidrografi ve Oşinografi
Dairesi’ne deniz tabanı konusunda bilgi edinme amacıyla başvurulmuş ve haritalandırma desteği
alınmış mıdır?
3-Sorun tespitine, deniz içi sismik ve karasal alanlardaki jeolojik yapıya yönelik olarak Harita
Genel Müdürlüğü ve Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü gibi kurumlardan destek alınmış
mıdır?
4-Bölgedeki yatay ve düşey yönde yer değiştirme seviyeleri GPS ağları veya inklonometre
kuyuları ile ölçülmekte midir? Bu bilgiler Bakanlıkça da dikkate alınmış mıdır?
5-Kara alanlarındaki oturma düzeylerinin deniz seviyesinin altına düşmesi, gel-git ve olası
gelecek depremler gibi sebeplerle oluşacak tsunami etkisi de göz önünde bulundurularak
modellemeler yapılmış mıdır?
6-Olası yeni bir depremde muhtemel tsunami sularının yayılma alanlarının ve oluşacak
dalgaların genliklerinin hesaplanması için diğer kurum ve kuruluşlarla birlikte yapılmış mevcut
bir çalışma var mıdır?”