Cumhuriyet Halk Partisi’nde YENİLİK VE GÜÇLENDİRİLMİŞ PARTİ İÇİ DEMOKRASİ ÇALIŞMALARI ve Tüzük Kurultayı bağlamında, Genel Başkanlık Mücadelesi
Kemal Kılıçdaroğlu’nun 4-5 Kasım 2023 tarihinde yapılan 38. Kurultay’da Genel Başkanlık makamını, kendi elleriyle Özgür ÖZEL ve Ekrem İMAMOĞLU ortaklığına kaptırmasından sonra, 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinden zaferle ayrılan Cumhuriyet Halk Partisi’nde, Genel Başkanlık sıfatını ve yetkisini perçinleyen Özgür ÖZEL’in, Ekrem İMAMOĞLU’nun emanetçisi olmadığını ve böyle bir niyetinin de bulunmadığını zaman gösterdi.
Kemal KILIÇDAROĞLU, 4-8 Eylül 2024 tarihleri arasında yapılacak Tüzük Kurultayı’nın, Genel Başkanlık seçimine çevirmek amacıyla çalışmalarını sürdürdüğünü, Sağır Sultan da duymuş ve anlamış durumda.
Muhtemeldir ki, Genel Başkanlık makamını emanet ettiğine kendisini ikna eden, fakat aradan geçen 10 aylık zamanda aslında Özgür ÖZEL’in emanetçi olmayacağını anlayan İmamoğlu, bu defa da Kasım 2023’te sırtından hançerlediği söylenen Kemal KILIÇDAROĞLU’na gidip kapısını çaldı ve baş başa görüşme yaptılar.
Genel Başkanlık yarışı bir yana, 4-8 Eylül’de yapılması planlanan Tüzük Kurultayı, hem Cumhuriyet Halk Partisi ve belki de Türkiye siyaseti açısından bir fırsat olabilecek mi? Zaman bize gösterecek.
Cumhuriyet Halk Partisi, yapmayı planladığı Tüzük değişikliğiyle ilgili sivil toplum kuruluşlarından da görüş istemiş, pek çok sivil toplum kuruluşu yapılması hedeflenen Yeni Parti Tüzüğü ile ilgili çalışma yaparak CHP üst yönetimi ve kamuoyu ile paylaştı.
Bu sivil toplum kuruluşları arasında en dikkat çekenleri TÜSES ve TDE gibi sol tandanslı dernek ve vakıflar.
Tüzük çalışmalarının tüm paydaşlarının taslaklarındaki ortak maddelerin, genel anlamda, parti üyelerinin ve hatta seçmenin genelinin, parti üst kurulları, genel başkan dahil, tüm yöneticilerinin, milletvekili ve belediye başkanları adaylarının seçimine katılımınının sağlanması yönünde.
Toplumcu Düşünce Enstitüsü Başkanı Nebil İLSEVEN tarafından benimle de paylaşılan Tüzük Değişikliği Çalışmasında; Tüzük çalışmasına yeni bir ruh, yeni bir dinamizm ve heyecan getirecek olan anlayışın adının, bu sürecin tematik ifadesinin; Dönüşümcü Örgüt İradesi olduğu,Dönüşümcü Örgüt İradesi’nin merkez noktasının; etkin, saygın, nitelikli, inançlı bir üye tabanı ve Üyenin, Sosyal Demokrat iddiası olan bir siyasal partide partinin “temel yapı taşı” olduğu, Dönüşümcü Örgüt İradesi’nin bir diğer taşıyıcı unsurunun, Parti’nin kurum-içi ve dışında etkin, saygın, nitelikli ve düzenli temsilinin sağlanması olduğu ifade edilmiştir.
TDE Tüzük Çalışmasında dikkati çeken 2 Geçici Madde var. Bu maddeler; “Cumhuriyet Halk Partisi çoğulcu parlamenter sistemi esas alan bir siyasal yapının demokrasinin güvencesi olarak görür; Türkiye’de hukukun üstünlüğüne dayalı, parlamenter sistemin bütün kural ve kurumsal nitelikleri ile tesisini ve geliştirilmesini hedefler, sistem değişikliğinin anayasa değişiklikleri dahil, tüm anayasal gereklerinin yerine getirilmesi için çalışır, Parlamenter Sisteme geçişle ilgili anayasal çerçevenin oluşturulmasıyla ilgili süreç tamamlanana kadar mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi işleyişiyle ilgili olarak yapılacak seçimlerde, Cumhuriyet Halk Partisi Cumhurbaşkanı adayı, Cumhuriyet Halk Partisi içinden çıkacak olan Cumhurbaşkanı aday adayları arasından, sandık bölgelerindeki seçme hakkına sahip tüm üyelerin oyları ile “önseçim” yöntemi ile belirlenir” demektedir. Bu çalışmanın hazırlanmasında, İstanbul Barosu’nun eski başkanlarından Avukat Mehmet DURAKOĞLU’nun da katkı koyması, metnin hukuk tekniği açısından da dikkatle ele alındığını gösteriyor.
TDE ve TÜSES tarafından yapılan çalışmaların benzer hükümler içerdiği, genel anlamda geniş kitlesel katılımın sağlanmaya çalışıldığı, 3-4 dönem sınırlamasının ise her sönemin 5 yıl olması sebebiyle partili ve seçmende memnuniyet oluşturmayacağı, siyasetin bir meslek ve gelir kapısı olduğu algısını bertaraf etmeyeceği görülmekte.
Ekrem İMAMOĞLU’na en yakın isimlerden Doğan SUBAŞI’nın başkanlığını yaptığı Ülke Politikaları Vakfı’nın bu çalışmalara iştirak etmesini ve katkı koyduğunu kamuoyu ile paylaşmaması, mevcut Tüzük’ten rahatsız olmadıkları anlamına gelebilir.
KEMAL KILIÇDAROĞLU’nun Genel Başkanlık girişimleri:
Yazımın başında yaptığım girizgahta, Kemal KILIÇDAROĞLU’nun, Tüzük Kurultayı’nı, Genel Başkanlık Seçimli kurultayına çevirmeye çalışacağını belirtmiştim. Fakat, tüm Kurultay delegelerini kendisinin belirlediği Kasım 2023 kurultayında Genel Başkanlığı kendi elleriyle Özgür Özel’e kaptıran Kılıçdaroğlu’nun, bu defa ne kadar başarılı olabileceğini hep birlikte göreceğiz.
Ekrem İmamoğlu’nun cezasının onandığı söylemleri, Özgür Özel’in özel yaşantısının kamuoyunun önüne serilmeye çalışılması, Devlet Adamı kimliği taşıyan, CHP’lilerin, dürüstlüğünden şüphe etmeyeceği ve özel hayatında hata yapmamış olan Kemal KILIÇDAROĞLU’nu tekrar Genel Başkan görmek istemesi ile sonlanabilir.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden aday yapılması ve Genel Başkan adayı olabilmesi halinde, bu Tüzük Kurultayı’nda olmasa dahi, Tüzük Değişikliği ile partililerin tamamının Genel Başkan ve Üst Kurullarının tespitinde iradesini gösterebilmesi mümkün hale gelmesi durumunda, Olağanüstü Genel Kurul yapılmasının önü açılabilecek ve CHP’nin kuruluş felsefesine ve yapısına en uygun Genel Başkan adayının Kemal Kılıçdaroğlu olabileceği tartışılabilir olabilecektir.
Tüzük Kurultayı’ndan önce Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Tüzük Kurultayı ve Genel Başkanlık seçimleri ile ilgili görüşlerini alabilmek için, TV yayınımıza davet edeceğiz.
Tüzük Kurultayı’na 15 günden az zaman kalmışken, tüm cephelerde hararetli çalışmalar yapıldığını gözlemliyoruz. Bekleyip sonuçları hep birlikte göreceğiz
YORUMLAR