Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

CHP’Lİ SARIBAL; ZEYTİNİMİZE VE ÇİFTÇİMİZE SAHİP ÇIKALIM!

Ölmez ağacımız Zeytin; Sofralık

Ölmez ağacımız Zeytin; Sofralık ve yağlık zeytin olmak üzere iki
şekilde üretim yapılmaktadır. Zeytin tane ve zeytinyağı olarak
hiçbir kimyasal işlem görmeden yenebilen önemli besin
kaynaklarımızdandır. Sağlık açısından içeriğinde bulunan bir
çok vitamin ve koruyucu maddeler , biofenoller içeren sağlıklı ve
dengeli beslenmede çok önemli bir gıdadır. Kanser , sindirim
sistemi hastalıklarına karşı vücudu koruyan bir üründür.
Zeytin ve Zeytin Ağacı ,Tarihi, inançsal ve sosyal açıdan
binlerce yıl yaşamış geçmişe tanıklık etmiş kutsal bir ağaçtır.
İklim ve toprak seçiciliği açısından da özel bir üründür.
Sofralık ve Yağlık Zeytin ve zeytinyağı iç ve dış piyasada ticari
değere sahip olup, ihracat ürünlerimiz arasında yer almaktadır.
ABD, İspanya ve Suudi Arabistan, ihracat yaptığımız ülkelerin
başında gelmektedir. Ancak dökme varil zeytinyağı ihracatı, son
3 yılda 4 kez yasaklanmış, 1 kez de fon uygulanmıştır. İç
piyasada fiyat artışı bahane edilerek getirilen bu yasaklar ve
kısıtlamalar, çiftçinin aleyhine gelişmiştir. Üretici fiyatlarında
düşüş olmasına rağmen, enflasyonu geriletmek için yapılan bu
kısıtlamalar, ihracat gelirlerimizin ve pazar payımızın
düşmesine neden olmuştur. Yağ fiyatları kısıtlama sonrası
kilogramı 180TL’den kısıtlama sonrası 350TL’ye kadar çıkmıştır.
Bu uygulamalarla iç piyasada beklenilen düzeyde tüketim
gelişmemiş, elde yağ stoğu birikmiştir. Çünkü temel sorun
enflasyon ve düşük gelir seviyesiydi. Yapılan bu uygulamalar,
çiftçiye fayda yerine zarar getirdi. Bir yandan RTE ekonomi
politikası, diğer yandan Mehmet Şimşek’in ekonomi politikası ile
çiftçi, enflasyon canavarına kurban edildi. 1 Ağustos 2023’te
dördüncü kez zeytinyağı ihracatına önce 3 ay yasak getirildi,
ardından bu süre sınırsız bir yasak haline çevrildi.

14 Eylül 2024’te bu kısıtlama tamamen kaldırıldı ve yaklaşık 14
ay süren ihracat yasağı sona ermiş oldu.
Bu süreçte AB’de zeytinyağına olan talep yüksek olmasına
rağmen gerekli ihracatı gerçekleştiremedik. 2023 yılı Ocak-
Temmuz ayları arasında 53 bin ton tane zeytin, 103 bin ton
zeytinyağı ihraç edilmişti. 2024 yılının aynı döneminde ise tane
zeytin ihracatı 41 bin tona, zeytinyağı ihracatı ise 47 bin tona
gerilemiştir. Tane Zeytin ihracatında 12bin ton, yağlık zeytinde
ise 56bin tonluk düşüş yaşanmıştır. 2024 yılında ise 150 bin ton
stok elde kalmıştır. TÜİK’in tahminine göre, 2024 yılı tane zeytin
rekoltesi 2,9 milyon ton olarak öngörülmektedir. Ortalama %30’u
sofralık, %70’i ise yağlık zeytin olarak ön görülmektedir. Bu yıl,
iklim koşulları nedeniyle yağlık zeytin oranının daha fazla
olması beklenmektedir. Kuraklık ve su eksikliği üretimde
belirleyici olmuştur.
2024 Hasat Dönemi Başlamaktadır
Bursa Zeytin Üretiminde ülke veriminin %10 unu
karşılamaktadır. Sofralık zeytinde ise yıllara göre değişen bu
oran çok daha yukarılardadır.
Aynı zamanda Gemlik Zeytini Coğrafik İşaret olarak kendine
has tadı rengi özellikleriyle bu bölgenin ve körfezin tüm zeytinini
temsil etmektedir.
2024 hasat dönemine başlamak üzereyiz. Yaptığımız gözlem ve
incelemelere göre, Gemlik, Mudanya, Orhangazi ve İznik
ilçelerinde 250 bin tonun üzerinde bir rekolte beklenmektedir.
Bu yıl, yağlık zeytin oranının daha fazla olduğu görülmektedir.
Bu ilçelerin ana gelir kaynağı zeytin ve zeytinyağıdır. Zeytin, var
yılı ve yok yılı olarak bilinen bir ürün olup, bir yıl verimli, bir yıl
ise verimsizdir. Bu nedenle verimli yıllarda, çiftçinin iki yılın
gelirini karşılayacak geliri sağlaması gerekmektedir. Verimsiz
yıllarda ise maliyetlerin ancak karşılanması beklenir.

Bir yıllık enflasyon oranları TÜİK’e göre %60, ENAG
verilerine göre ise %100 seviyelerinde gerçekleşmiştir.
Zeytin üretim maliyetlerinde işçilikte (budama ve hasat)
%100’ün üzerinde artış yaşanmış, ücretler 600-1200 TL’ye
çıkmıştır. Sulanabilir arazilerde sulama maliyeti 500 TL ile 1500
TL/dekar arasında değişmiştir. Tarım ilaçları, gübre, mazot gibi
girdilerde %30 ile %50 arasında fiyat artışı olmuştur. Üreticinin
yaşam ve refah maliyetleri de buna bağlı olarak yükselmiştir. Bu
yılın iklim koşulları nedeniyle kuraklık ve yüksek sıcaklıkların
etkisiyle yağlık zeytin miktarının fazla olacağı, ancak tane
büyüklüğünün üst baremi sağlayamayacağı öngörülmektedir.
Bu nedenle, uygulanacak alım fiyat politikası kritik bir öneme
sahiptir.

Talep, Beklenti ve Öneriler

  1. Merkezi Hükümetten ve Tarım Bakanlığından
    Beklentiler
    o Tane desteğinin beş yıl boyunca 15 kuruştan 20
    kuruşa çıkarılması yetersiz kalmıştır. Hızla daha
    yüksek bir seviyeye çıkarılması gerekmektedir.
    Zeytinyağı desteğinin ise 7 yıldır kilogram başına 80
    kuruştan 1 TL’ye çıkarılması da yeterli olmamıştır ve
    daha gerçekçi bir seviyeye yükseltilmesi
    beklenmektedir.
    o İhracatta kaybedilen pazarın geri kazanılması için
    kota, yasak ve kısıtlamaların yeniden gündeme

getirilmemesi; yurtdışı pazarına güven veren söylem
ve politikaların hayata geçirilmesi gerekmektedir.
o Dış ticarette kaybedilen rekabet gücünü yeniden
sağlamak için zeytinyağı ihracatçılarına özel teşvikler
sağlanmalıdır.
o Zeytin ve zeytinyağı alım-satımını yapan kurum,
kuruluş ve işletmelere 1 yıl düşük faizli kredi
sağlanmalıdır.
o Bakanlık, zeytin ve zeytinyağının önemini ve değerini
kavratacak eğitim, reklam ve kültürel yöntemler
uygulayarak başta okullar olmak üzere tüm kamu
kurumlarında zeytin ve zeytinyağı tüketimini teşvik
etmelidir, özendirmelidir.

  1. Piyasadan Beklentiler
    o Bölgemizde zeytin alanında belirleyici ve etkin olan
    Marmarabirlik ve Tarım Kredi Kooperatifleri, güçlerini
    kullanarak fiyatları maliyet + refah payı gözeterek,
    enflasyonu da göz ardı etmeden belirlemelidir.
    Piyasadaki fiyat belirsizliği hızla giderilmelidir.
    o Tarım Kredi Kooperatiflerinin, zeytin alım sürecinde
    bir çiftçi kurumu olarak bu kritik yılda çiftçinin yanında
    yer alması ve sorumluluk üstlenmesi gerekmektedir.
    o Zeytin alımında Marmarabirlik ve diğer kurumlar, 180
    adet/kg ile 230 adet/kg için kota uygulanmamalı
    o Yağlık ürün alımları kota dışı tutulmalı ve kısıtlama
    getirilmemelidir.
    o 230 ile 300 barem için fiyat yüksek belirlenmelidir
    çünkü bu barem, ağırlıklı ortalamayı belirleyen ürün

baremi olduğu için çiftçinin gelirinde önemli rol
oynamaktadır.
o Piyasadaki tüm alıcılar, ekonomik koşulları, çiftçinin
girdi maliyetlerini ve verimli yılı göz önünde
bulundurarak çiftçinin ihtiyaçlarına hitap edecek
şekilde fiyatlandırma yapmalıdır.
Zeytin hasat sezonunun çiftçimize,
halkımıza,ülkemize yararlar getirmesini bereketli
olmasını diliyoruz…